• Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
Üyelik Girişi
Videolar

Yeni Yayımlanan Kitaplar

   

İsmail Haqqi His Life Works and Views
Bayram Ali Çetinkaya
İNSAN YAYINLARI

ibn rüşd (1. cilt) (uluslararası ibn rüşd sempozyumu bildirileri) doğu-batı ilişkisinin entelektüel boyutu ibn rüşd'ü yeniden düşünmek



ibn rüşd (2. cilt) (uluslararası ibn rüşd sempozyumu bildirileri) doğu-batı ilişkisinin entelektüel boyutu ibn rüşd'ü yeniden düşünmek




Dini ve felsefi metinler: Yirmibirinci Yüzyılda yeniden okuma, anlama ve algılama

Bayram Ali Çetinkaya(Editör)

Doğu-Batı: İki Dünyanın Buluştuğu Noktada Düşünce Günleri



İzmirli İsmail Hakkı
Bayram Ali Çetinkaya
 İNSAN YAYINLARI



15 TEMMUZ DESTANI
Bayram Ali Çetinkaya
bacetinkaya@hotmail.com
Yok olan milletler/toplumlar ve ilahî uyarı
16/09/2017

Yok olan milletler/toplumlar ve ilahî uyarı

Âdem’in çocukları, karşıt cinsler olarak yaratıldı. Hakk Teâla, insanları, tanışmak ve bilişmek için kavimler, kabileler, ırklar ve renklere ayırdı. Bunlar içerisinde en değerli olanlar, Yaratan’a mutlak bir itaat ile boyun eğip kullukta bulunanlardır. (Hucurat, 13)

         İlahî Hitapların ve Kitapların Rehberliği

Farklı farklı imtihanlarla denemek için, Allah, insanoğlunu tek bir toplum olarak varlık âlemine dâhil etmedi. Ama başlangıçta tek bir toplum olan nâs/insanlar, müjdeci ve uyarıcı elçilerin rehberliğine muhtaç olan akıl sahibi varlıktı. O da yetmedi, ilahî hitaplar ve kitaplar, sapkınlığın ve dalaletin ikazcıları oldular.

Azgınlık ve kıskançlık, Hz. Âdem ve Havva’nın “yasak ağacın meyvesini” yemeleriyle başladı. Tövbelerin karşılık bulmasıyla “dünya sürgünü” devam etti. Ancak kıskançlık, Kâbil’in, kan ve can kardeşi Hâbil’i katletmesiyle ortaya çıktı. Anlaşmazlıklar ve haset krizleri, kulları etkilediği gibi, toplum ve milletleri de etkisi altına aldı.

         Kavimler ve Akıbetleri

Azgınlık, isyan, küfür ve şirk, toplumları ve kavimleri yok eden bir zehre dönüştü. Firavun (Mısırlı tebaasıyla) ve Nuh kavmi (İsrailoğulları), Ashâb’r-Res (peygamberlerini yalanlayan ve helak edilen kavim),  Ad kavmi, Semûd kavmi, Lut kavmi, Medyen halkı ve Eykeliler, Ashâbu’l-Karye, Sebe kavmi (Seylü’l-Arim), Ashâbu’l-Cenneh (Bahçe Sahipleri), Ashâbu’s-Sebt (Cumartesi gününün sahipleri), Ashâbu’l-Uhdûd’u (hendek/çukur sahiplerini) yakarak zülmedenler, Tübba’  kavmi (önceleri ateşe tapan bir kimse iken müslüman olmuş ve halkını da müslüman olmaya davet etmişti) ve Ashâbu’l-Fîl’in başına gelenler, gelecek toplumlar için çok önemli ders ve hikmetleri kalp ve zihinlere haykırmaktadır. 

Şüphesiz Allah insanlara hiçbir şekilde zulmetmez; fakat insanlar kendilerine zulmederler” (Yunus, 44)  

         Âlemlerin Rabb’ı, azgınlık, isyan ve tuğyanın sonucunda “kuvvetli bir ses ve haykırma”, “büyük bir sel felaketi”, “maymuna ve domuza dönüşme”, “yenilmiş ekin yaprakları haline gelme”, “denizde boğulma”, “dondurucu/şiddetli bir rüzgâr” göndermek, “şiddetli bir gök gürültüsü”, “uğultu yüklü, azgın bir kasırganın” başlarına gelmesi gibi gazaplarla ilahî uyarı ve ikazlar gönderdi.

         İsyan ve Küfrün Temsilcileri

Allah’a karşı nankörlük ve küfrün neticesinde, verimli topraklar çöle dönüştü, eşsiz nimetlerden mahrum kalındı. Cennet misali bahçeler ve sağlam kayalardan inşa edilmiş evler yıkıldı ve yok oldu.

Ant olsun, sizden önceki nice nesilleri peygamberleri, kendilerine apaçık deliller getirdikleri halde (yalanlayıp) zulmettikleri vakit helâk ettik. Onlar zaten inanacak değillerdi. İşte biz suçlu toplumu böyle cezalandırırız” (Yunus,13)

         İlahî gazap, sadece kavimlere ve toplumlara uğramadı. Kutsî Elçiler’in en yakınlarından da olmak üzere isyankâr ve günahkâr müşrik, münafık ve kâfirleri de helak etti. O isimlerden akla gelenler: Nuh’un Oğlu, Nuh’un Eşi, Lût’un Eşi, Nemrut, Firavun ve İsrailoğulları, Kârun, Hâmân,  Sâmirî,  Bel’âm, Câlût, “Bahçesi (Malı) Helak Edilen İki Adamdan Biri”.

Onlardan (Mekke halkından) önce nice nesilleri helak ettiğimizi görmediler mi? Yeryüzünde size vermediğimiz imkân ve iktidarı onlara vermiştik. Onlara bol bol yağmur yağdırmıştık. Topraklarından nehirler akıttık. Sonra da günahları sebebiyle onları helak ettik ve arkalarından başka bir nesil var ettik” (En’am, 6)

         Sapkınlık, şirk ve isyan, bunlarla sınırlı kalmadı. Son Peygamber’in (s) gelmesiyle birlikte, kişiler, kabileler ve inanç toplulukları helak edici ikazlara uğradılar: Ebû Leheb, Ebû Cehil, Velîd b. Muğîre, Nadr b. el-Hâris, Ka’b b. Eşref,  Hristiyan Rahip Ebû Âmir.  Bedir’de öldürülenlere gelince: Ashâbu’l-Kalîb (Mekkeli müşrikler), Medine civarındaki Yahudiler (Benî Kaynuka, Benî Nadîr, Benî Kurayza)

(Hatice Başkaya, Kur’ân-ı Kerim’de Allah Teâlâ’nın Gazabına Uğramış İnsanlar Ve Toplumlar, Harran Üniversitesi SBE (Yük. Lis. Tezi), Şanlıurfa 2007)

         Toplumların İmtihanı

         Âdemoğlu, bazı dönemlerde Yaratan’ın emir ve yasaklarına itaat etmedi. “Yasak ağacın meyvesi”, “sığırlardan ve koyunlardan, sırtlarına veya bağırsaklarına yapışan veya kemiğe karışanlar dışında iç yağlarını” yememek, “deveye” zarar vermemek, “inek kesme” emirleri birer imtihan olarak verildi. Ahlâkî sapkınlığın nihaî noktası olan erkeklerin erkeklere yaklaşmaları, (kadınların kadınlara yaklaşmaları) gazaba uğramanın ilahî sebepleri olarak bilinmektedir.

         Azanlar, günahlarını çoğaltarak başkalarını da azgınlaştırmayı başardılar. Bununla kalmayarak “hakka tecavüz ve azgınlık” hususunda daha da ileri gittiler ve ihtilaf çukurlarına yuvarlandılar. Allah hakkında tartışmaya başladılar ve azgın şeytanın takipçileri oldular. Onlar “Yaratan’ı görme” veya “meleklerin kendilerine indirilmesi” gerektiği gibi bahanelere sarıldılar. Ancak akıbetleri, dünyada helak olmak; ahirette ise kaybedenlerden olmaktı.

         Heva ve heveslerini tanrı edinenler, nefislerinin ve şehvetlerinin esiri olurlar. Onlar, Rahman’ın adalet terazisiyle amellerinin karşılıklarını mutlaka göreceklerdir.

         Bela, Musibet ve Afetleri Tefekkür Etmek

İlahî ikaz ve uyarılar, son bulmuş değildir. Bölgesel ve mevzi afet, deprem ve tufanlar her zaman olabilir ve olmaktadır. Arizî ve semavî her bela, musibet ve afetten sonra, kendimizi ve toplumumuzu göz önüne alarak tefekkür ve tezekkür melekelerimizi harekete geçirmeliyiz. Muhasebe yaparak, yapıp ettiklerimizin Allah’ın gönderdikleriyle uyumlu olup olmadığını düşünmeliyiz. Gerekli dersleri çıkarıp, Allah’ın öğütlerinden nasiplenmeliyiz. 

“Her milletin belli bir eceli vardır. Onların eceli geldi mi, ne bir an geri kalabilirler, ne de öne geçebilirler” (Araf, 34).

“Ne kadar memleket varsa hepsini kıyamet gününden önce ya helak edeceğiz, ya da şiddetli bir azapla cezalandıracağız. İşte bu, Kitap’ta (Levh-i Mahfuz’da) yazılmış bulunuyor.”(İsra, 58)

“Biz zulmetmekte olan nice memleket halkını kırıp geçirdik ve onlardan sonra başka toplumlar meydana getirdik.” (Enbiya, 11).

Ahlâki düşüklük, zulüm, kötülük, zina, fuhuş, faiz, tefecilik, cinayet, hırsızlık, rüşvet, kumar ve içki gibi şerlerin toplumlarda yaygınlık kazanması, dünyevî ve uhrevî bela ve musibetleri davet eder. Bunlara yaklaşmayan ve şiddetle kaçınan milletler ve toplumlar, iki cihanın mutluluğunu elde ederler.

Prof. Dr. Bayram Ali ÇETİNKAYA
http://www.mirathaber.com/prof-dr-bayram-ali-cetinkaya-yok-olan-milletlertoplumlar-ve-ilahi-uyari-79-1424y.html


1036 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Emin Kişi ve İstikamet - 06/08/2021
Güvenilir mü’minin dili, küfür, lanet, kaba ve çirkin sözden uzaktır. Haya ve edep emin kimsenin şahsiyetini inşa eder.
Minberlere Ruh Veren Usta - 03/08/2021
Abdestli olarak eline aldığı ceviz ağacından üretilmiş kerestelerine şekil verir ve onlara ruh katar.
Güven dili ve hakikat - 29/07/2021
Güvenin olduğu hallerde fitne ve fesat yoktur. Güven zulmü yok eder, zâlimi hareketsiz bırakır.
İbrahim'in Yakarışı - 21/07/2021
İbrahim’in imtihanları yakarışlarının bir sınavıdır. Her dua ve yakarış İbrahim’i yeni bir imtihan ve mücadeleyle karşı karşıya bırakır.
Zaman ve Ezan - 21/07/2021
Akıllı ve başarılı kimse, ömrünü ve zamanını fayda üzerine kuran kişidir. O bilir ki; zaman, sahip olunan en değerli hazinedir.
Zaman ve Ezan - 07/07/2021
Zaman, hızlı geçen bir akıştır/süreçtir. Hız arttıkça zaman azalmaktadır.
Zamanın Kıyameti - 04/07/2021
Ömür, ilim, mal, beden, zamanla doğrudan ilişkilidir. Ömür insana ve varlığa faydalı ise, zaman bereketli geçmiş demektir.
Zamanın değeri(ni ölçmek) - 23/06/2021
Zamanı değerlendirmek, irade ve tercihle gerçekleşmektedir. Dikkat edilmesi gereken husus, her şeyi uygun bir vakitte ve yeri geldiğinde yapmaktır.
İdealist muallimler - 18/06/2021
Eğitim sisteminin gerçekleştiği ortam, mekteptir. Ancak mektep, hayatın kendisidir.
 Devamı
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam60
Toplam Ziyaret185882
Etkinlikler
YENİ ÇIKAN ESERLER
          


                                 






                                             


                                               
                                                                                        
                                                      
                                                   
     





Yayımlanan Eserler


Sayıların Gizemi ve Tasavvufun Dinamikleri
Bayram Ali Çetinkaya
İnsan Yayınları


   İlkçağ Felsefesi Tarihi
Bayram Ali Çetinkaya 
İNSAN YAYINLARI









Yitik Bilgi ve Hikmet
Bayram Ali Çetinkaya





İslam Medeniyetinin Dinamikleri
Bayram Ali Çetinkaya
 İNSAN YAYINLARI



İrfan ve Hikmet Peygamberi 
Bayram Ali Çetinkaya
   İNSAN YAYINLARI
   



   Şems-Mevlana Dostluğu
     Bayram Ali Çetinkaya
     İNSAN YAYINLARI
      


Medine'den Medeniyete

Bayram Ali Çetinkaya
İNSAN YAYINLARI