• Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
Üyelik Girişi
Videolar

Yeni Yayımlanan Kitaplar

   

İsmail Haqqi His Life Works and Views
Bayram Ali Çetinkaya
İNSAN YAYINLARI

ibn rüşd (1. cilt) (uluslararası ibn rüşd sempozyumu bildirileri) doğu-batı ilişkisinin entelektüel boyutu ibn rüşd'ü yeniden düşünmek



ibn rüşd (2. cilt) (uluslararası ibn rüşd sempozyumu bildirileri) doğu-batı ilişkisinin entelektüel boyutu ibn rüşd'ü yeniden düşünmek




Dini ve felsefi metinler: Yirmibirinci Yüzyılda yeniden okuma, anlama ve algılama

Bayram Ali Çetinkaya(Editör)

Doğu-Batı: İki Dünyanın Buluştuğu Noktada Düşünce Günleri



İzmirli İsmail Hakkı
Bayram Ali Çetinkaya
 İNSAN YAYINLARI



15 TEMMUZ DESTANI
Bayram Ali Çetinkaya
bacetinkaya@hotmail.com
Mektep mabettir
18/06/2021


İslam medeniyetinde şehir (medine) üç temel üzerine bina edilir.  Üç temel; mabet, mektep ve pazardan oluşmaktadır. Bu üç sütun üzerinde kültür ve uygarlık gelişimini tamamlar. İlim, eğitim ve öğretim medeniyetin inşası için en önemli alanlardır. Bu kapsamda eğitimin gerçekleştiği mekân mekteptir. Mektep, insan vücudundaki kalp gibidir. Kalp nasılsa, beden ve ruh da öyledir. 

Mektep, sadece duvarları, pencereleri, kapıları ve içinde sıraları olan cismanî bir yapı değildir. Filozof Nurettin Topçu’nun Türkiye’nin Maarif Davası eserinde dediği gibi, hayatın kendisi bir mekteptir. Ona göre hayat çok amaçlı öğretir, ancak mektep tek gayeli bir öğretimi gerçekleştirir. 

Hayat, insanları olayların sebep ve hikmetleri anlaşılmaz çokluğundan uzaklaştırarak zihinleri tatmin edici bir ruh birliğine ulaştırır. Böylece insana izleyeceği yolun istikametini gösterir. Tevhide götüren her hareket gibi ebedî olanın sevgisiyle buluşturur. Topçu bu öncüllerden hareketle hayatın bir mektep olduğunu söyleyerek, onu bir mabet olarak düşünür. 

O halde mektebin mânâsı, hikmeti nedir? diye sorar filozof Topçu. Mektep insana öyle bir ruh aşısı yapar ki, büyük yolculuğun haritası gözlerimizin önüne gelir. Hayatın dağdağalı halinden bizi kendimize getiren, yine bu mekteptir. Böylece ruh dinginliği içinde tefekkür gücünü buluruz. 

Mektep öğrenme ve öğretme merkezidir. Bundan dolayı Topçu, öğrenmeyi bir çıraklık olarak niteler. Şu halde mektep de bir çıraklık mekanıdır, yani bir anlamda tezgâhtır. Bu maarif tezgâhında usta yapar, çıraklar ise onun yaptığını tekrarlaya tekrarlaya kemâlata ulaşır. Bir bakıma usta verici, çırak ise alıcıdır. Usta ve üstat, hayat boyunca tüm birikimini ve tecrübesini çırağa aktarır. Çırak ise, var olan bütün potansiyeliyle verileni eksiksiz almaya çalışır.

Nurettin Topçu için mektepte ustadan alınanlar, çok önemli bir hazinedir. Alınan ders, içinde en değerli kıymetleri barındırır. Onun için mektepte alınan ders, Topçu’nun ifadesiyle ‘ya bir tasavvurdur, hayale mal edilir; ya bir hünerdir, ele mal edilir; ya bir iradedir, iktidarımıza ilave edilir; ya bir aşktır, kalbe doldurulur. Bunlardan biri halinde benliğimize girmeyip sadece hafızada, şuurun dışına asılı bir küfe yük halinde duran bilgiler verici öğretim, faydasız ve mânâsızdır.’ 

Mektep sadece bir amaç için oluşturulan cisimsel bir yapıdan ziyade, ‘bir kalp etrafında kendini arayan topluluk’tur. Burada öyle bir ticaret oluşur ki, onda verilecek olanlar seçilir, böylece insanın alıcılık yeteneği gelişir. Topçu mektebi nerede aramak gerektiğini sorar. Ona göre ‘mektep ruha sunulacak iksirler halinde hakikatler üzerinde yapılan seçimle, alıcı gönüllerin birleştiği yerde vardır.’ (TDM, 45-52)

Matbuat da ruh inşa eden bir mekteptir. Ancak matbuat, insanlara bir sürü muamelesi yaparak, onları ham bırakır, kısırlaştırır ise o halde gazeteler siyasî olgunluktaki insanı yetiştirmekten yoksundurlar. Bunun sonucu da -Topçu’nun tabiriyle- gazete mektep olma özelliğini yitirmiştir. Ondan beslenen gençlik ne olacaktır? Bu soru mütefekkirimiz için zor bir sorudur. Ama o aile mektebinden bahsederek cevap vermektedir: ‘Bir memleketin gençliği, aşkın irşatlarıyla Allah’a kadar götüren yolu kalp âleminde aramıyorsa, o memlekette ilk aşkın beşiği olan aile mektebi yok demektir. İstediği kadar evli olsunlar, analar ve babalar aile kuramamışlardır. O memleket gençliği kaybedilmiştir.’ (TMD, 51)

Aile; örf, adet ve seciyemizin ilmik ilmik işlendiği ve yoğrulduğu mekteptir. O öyle bir mekteptir ki, Topçu’nun gözünde ‘sevginin ve kalp alışkanlıklarının mektebi’dir. 

Filozof Topçu, kaide, kural ve düzenin olduğu yeri mektep kabul eder. Ona göre demirden örs üzerinde dövülmüş ruhlar, mektebi inşa ederler. Bu mektep bazen itaat bazen isyan mektebi olabilir. 

Devletin, ticaretin, ordunun ve çocukluğun da mektebe dönüştürüldüğü yer, gerçek anlamda mutlu bir toplum haline gelir. Hayatı ruh ve hakikat inşa edecekse, Topçu’ya göre, ‘mektepleşme, kaideleşme ve şuurlaşma hareketi’ başlamalıdır. Ancak bir tehlike vardır. O da ‘bugünkü mektep, bir sürü bilgileri gayesiz, hedefsiz bir şaşkınlıkla dimağların rastgele bir köşesine tıkmak isteyen bir hâfıza cihazından ibarettir.’ 

Mektep yerli ve millî olmalıdır. Yabancılara ait mektep, mektep değildir. Bu düşünceden hareketle Nurettin Topçu, yabancı mektebi, millet kültürüne saplanmış bir hançer olarak görür. Yabancı kültürle batılılaşmak mümkün değildir. Gelişme ve terakki, ancak içimizdeki hakikat ve ruh ateşiyle gerçekleşir. 

‘Deve hamudu yemekle deve olunmaz, deve olarak doğmak lâzımdır’ diyen filozofumuz, yabancı kültürün tahribatına dikkat çeker. Ona göre yabancı kültür, millî kültür ağacının köklerini kurutur, soysuzlaştırır. Bundan dolayı mektep, ancak millî olan mekteptir. Millî mektep, devletin mektebidir. Bir başka açıdan Nurettin Topçu yabancı mekteplere karşı olduğu gibi, ‘zehirli mantar’ olarak kabul ettiği özel mekteplere de karşı çıkar. (TDM, 52-55)

Mektep, ruh hayatının geçmişinin meyvelerini veren bir vasıtadır, diyor Topçu. Ona göre kökleri ve mazisi olmayan bir mektep mümkün değildir. Geleneği olan mektep, mânâ yürüyüşünü gerçekleştirir. Bir anlamda ruhanî yükseliş, birliğe yöneliş, kural, nizam ve disiplin mektebi inşa eder. Böylece tüm bunların birleşmesiyle ilahî bir koku ruhlara sirayet eder. Özetle filozofumuzun dediği gibi, ‘mektebi aşk besler, metotlu düşünce yaşatır.’ Böyle bir mektep için ‘hayatın her sahasında ailede, alışverişte, hukukta, siyasette, sanatta ve ahlâkta mektebe’ ihtiyacımız bulunmaktadır. 

Nurettin Topçu, çocuk, genç ve yaşlı demeden bize ruh verecek mektebi inşa etmemizin gerektiğini ilan etmektedir. Hakikat mektebi, o ruhla kurulacaktır. Bu ruhun kaynağında Kur’ân bulunmaktadır. (TDM; 56-57) Kadim Kelam üzerine inşa edilecek mektep, bizim mektebimiz olacaktır. Bizim millî mektebimiz, bu kitaptan ruh gücünü alarak yükselişini gerçekleştirecektir. 



246 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Emin Kişi ve İstikamet - 06/08/2021
Güvenilir mü’minin dili, küfür, lanet, kaba ve çirkin sözden uzaktır. Haya ve edep emin kimsenin şahsiyetini inşa eder.
Minberlere Ruh Veren Usta - 03/08/2021
Abdestli olarak eline aldığı ceviz ağacından üretilmiş kerestelerine şekil verir ve onlara ruh katar.
Güven dili ve hakikat - 29/07/2021
Güvenin olduğu hallerde fitne ve fesat yoktur. Güven zulmü yok eder, zâlimi hareketsiz bırakır.
İbrahim'in Yakarışı - 21/07/2021
İbrahim’in imtihanları yakarışlarının bir sınavıdır. Her dua ve yakarış İbrahim’i yeni bir imtihan ve mücadeleyle karşı karşıya bırakır.
Zaman ve Ezan - 21/07/2021
Akıllı ve başarılı kimse, ömrünü ve zamanını fayda üzerine kuran kişidir. O bilir ki; zaman, sahip olunan en değerli hazinedir.
Zaman ve Ezan - 07/07/2021
Zaman, hızlı geçen bir akıştır/süreçtir. Hız arttıkça zaman azalmaktadır.
Zamanın Kıyameti - 04/07/2021
Ömür, ilim, mal, beden, zamanla doğrudan ilişkilidir. Ömür insana ve varlığa faydalı ise, zaman bereketli geçmiş demektir.
Zamanın değeri(ni ölçmek) - 23/06/2021
Zamanı değerlendirmek, irade ve tercihle gerçekleşmektedir. Dikkat edilmesi gereken husus, her şeyi uygun bir vakitte ve yeri geldiğinde yapmaktır.
Karakter inşa eden maarif - 18/06/2021
slâm dünyası, Batı’nın madde merkezli anlayışını ruha çevirerek bir ‘aşk ahlâkı’ üretme çabası içinde olmuştur.
 Devamı
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam12
Toplam Ziyaret150246
Etkinlikler
YENİ ÇIKAN ESERLER
                                               






                                             


                                               
                                                                                        
                                                      
                                                   
     





Yayımlanan Eserler


Sayıların Gizemi ve Tasavvufun Dinamikleri
Bayram Ali Çetinkaya
İnsan Yayınları


   İlkçağ Felsefesi Tarihi
Bayram Ali Çetinkaya 
İNSAN YAYINLARI









Yitik Bilgi ve Hikmet
Bayram Ali Çetinkaya





İslam Medeniyetinin Dinamikleri
Bayram Ali Çetinkaya
 İNSAN YAYINLARI



İrfan ve Hikmet Peygamberi 
Bayram Ali Çetinkaya
   İNSAN YAYINLARI
   



   Şems-Mevlana Dostluğu
     Bayram Ali Çetinkaya
     İNSAN YAYINLARI
      


Medine'den Medeniyete

Bayram Ali Çetinkaya
İNSAN YAYINLARI