• Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
Üyelik Girişi
Videolar

Yeni Yayımlanan Kitaplar

   

İsmail Haqqi His Life Works and Views
Bayram Ali Çetinkaya
İNSAN YAYINLARI

ibn rüşd (1. cilt) (uluslararası ibn rüşd sempozyumu bildirileri) doğu-batı ilişkisinin entelektüel boyutu ibn rüşd'ü yeniden düşünmek



ibn rüşd (2. cilt) (uluslararası ibn rüşd sempozyumu bildirileri) doğu-batı ilişkisinin entelektüel boyutu ibn rüşd'ü yeniden düşünmek




Dini ve felsefi metinler: Yirmibirinci Yüzyılda yeniden okuma, anlama ve algılama

Bayram Ali Çetinkaya(Editör)

Doğu-Batı: İki Dünyanın Buluştuğu Noktada Düşünce Günleri



İzmirli İsmail Hakkı
Bayram Ali Çetinkaya
 İNSAN YAYINLARI



15 TEMMUZ DESTANI
Bayram Ali Çetinkaya
bacetinkaya@hotmail.com
İkbâl ve Devlet
05/07/2019


02.07.2019 00:01

 

Yüksek bir makama veya mevkie erişme olarak tarif edilen ikbâl, baht açıklığı ya da yüce bir mertebeye/onura yükselme olarak da kabul edilir. Bununla birlikte ikbâl düşkünlüğü ise, iyi ve yüksek bir yaşamı varken gözden düşerek yoksul ve onursuz hale girmeyi ifade etmektedir. İkbâl düşkününe gelince o, makam ve mevki hırsı yüzünden iyi bir yaşantıdan yoksulluğa düşen kimse olarak kabul edilir.

İkbâl üzerinde düşünen önemli bir İslâm filozofu Ebû Bekir er-Râzi’nin (865-925), kaleme aldığı Felsefe Risâleler’inde “İkbâl ve Devlete Kavuşmanın Belirtileri Üzerine” (çev: Mahmut Kaya, Türkiye Yazma Eserler Kurumu, İstanbul 2016, 254-258) isimli bir risâlesi bulunmaktadır. Bu ilginç ve aynı zamanda bazı yönleriyle tartışmaya açık olan risâle, ikbâl ve devlete erenlerin özelliklerini tartışmaktadır.

İnsanın hayatındaki ani değişikliği ikbâl belirtisi olarak kabul eden Ebû Bekir Râzi, bu durumu yaşayan kimsenin iyi bir mevkie yükselmesini, o kişinin bahtının açık, yıldızının parlak olmasıyla ilişkilendirmektedir.

Bu ani değişikler, art arda gelip bir düzen içinde iyi yönde gelişme gösterirse, ikbâl ve devlete kavuşmak gecikmeyecektir. Değişikler basit olaylarda bile olsa, bu o kimsenin hayrına olacak ikbâl ve devlete erişmesi için bir işaret kabul edilir. Hatta Râzî, geçmiş hükümdarlardan örnek verir. Onun anlattığına göre, geçmiş krallar ve başkanlar, aşçılarının onlardan habersiz sevdikleri yemekleri hazırlayıp bir sürpriz olarak sunmalarını bile, ikbâl ve devletinin devamının belirtisi olarak düşünürdü.

Kişide başkanlığa özgü ahlâkî özelliklerin bulunması da ikbâl ve devletin işareti kabul edilir. Çoğu siyaset ve ahlâk filozofu gibi Râzî de, yüksek bir anlayış, parlak bir görüş, rakipleriyle mücadele etme, şeref ve cömertlik gibi riyaset özelliklerini, mevki ve makam sahiplerinin vasıfları olarak görmektedir.

Râzî, başkan olma sevgisini, makam ve mevkie tutku derecesinde aşkla sarılmayı, ikbâl belirtisi olarak kabul etmektedir. Ona göre, aşırı bir hırsla riyaset tutkusuna bağlı olanlar için, başkanlığın olmadığı hayatın bir anlamı yoktur. Aynı zamanda bir ahlâk filozofu olan Râzî’ye göre, başkanlık tutkusu, o insanın bu iş için hazırlanmasına işaret etmektedir.

Problemli ve sıkıntılı olaylar karşısında, sâkin, temkinli ve soğukkanlı hareket etmek, ikbâlin belirtisidir. Zira böyle bir vasfa sahip kimse, yanlış kararlar verme ve hata yapma konusunda diğer insanlara göre nispeten daha korunaklıdır.

Duyarlı ve ince bir ruhla meydana gelebilecek olaylar hakkında öngörü yetisi ve tahmin gücüne sahip olmak, yine bir ikbâl işaretidir. Râzî’ye göre, bu vasıflara sahip kimselere, ilahî güç yardımcı olmaktadır. Bu ilâhi güç, o kimseye başkan ve hükümdar olma imkânı verecektir. Ancak yöneticilerin ilim ve erdemlere çok ihtiyaçları bulunmaktadır.

İkbal ve devlete kavuşma belirtisi olanlar, arkadaş, dost ve yakınlarıyla iyi, sevgi ve saygıya dayalı güvenli bir ilişki içinde bulunurlar. Sorunları çözmeye eğilimli olmak da bir açıdan ikbâl belirtisi olarak kabul edilir. O kimse, verilen başkanlık gücüyle dost ve arkadaşlarını kendisine bağlar. Böylece dostları ve yakınları ondan olumsuz bir davranış ve kötülük beklemez. Bu güvenle dost ve arkadaşları, başkan için kendilerini feda etmekten kaçınmazlar.

Makam ve mevki sahibi olmadan insanlara yardım ve iyiliklerde bulunan kimselere, çevrelerindekilerin çok değer verip onu bir otorite görmeleri de ikbâl özelliklerindendir. Râzî, bu durumu, o kişinin ruhunda bulunan ilahî bir değerle irtibatlandırır.

İkbal ve devlete kavuşmanın önemli bir özelliği, tanıdıklarına veya başkalarına karşı kalbinde kin, nefret ve kıskançlığın olmamasıdır. Zira bu kötü vasıflar, başkan ve yöneticilerde değil, bozguncu ve fitneci kimselerde bulunur.

Yine ikbâlin işareti olarak, güç ve sıkıntı hallerde bile, zulümden nefret ve adaletten ayrılmamak zikredilir. Râzî’ye göre, bu sıfatlara sahip kimse, dengeli ve âdildir, dolayısıyla başkanlığa uygundur. İlahî gücün desteğiyle bu özelliklere erişen ikbâl sahibi, devletin bekası için kendine başvurulan kimse haline gelir. Böylece o devletin temellerini güçlendirir, ülke düşmanlarına korku salar. Muhalifleri bile, onun bu özelliğini beğenip onu örnek alırlar.

Hâsılı, Ebû Bekir er-Râzî, ikbâl ve devlete kavuşma belirtileri olarak bu nitelikleri öne çıkarmaktadır. Sayılmayan diğer birtakım belirtiler de, bu ifade edilen özelliklere dayanmaktadır.



975 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Emin Kişi ve İstikamet - 06/08/2021
Güvenilir mü’minin dili, küfür, lanet, kaba ve çirkin sözden uzaktır. Haya ve edep emin kimsenin şahsiyetini inşa eder.
Minberlere Ruh Veren Usta - 03/08/2021
Abdestli olarak eline aldığı ceviz ağacından üretilmiş kerestelerine şekil verir ve onlara ruh katar.
Güven dili ve hakikat - 29/07/2021
Güvenin olduğu hallerde fitne ve fesat yoktur. Güven zulmü yok eder, zâlimi hareketsiz bırakır.
İbrahim'in Yakarışı - 21/07/2021
İbrahim’in imtihanları yakarışlarının bir sınavıdır. Her dua ve yakarış İbrahim’i yeni bir imtihan ve mücadeleyle karşı karşıya bırakır.
Zaman ve Ezan - 21/07/2021
Akıllı ve başarılı kimse, ömrünü ve zamanını fayda üzerine kuran kişidir. O bilir ki; zaman, sahip olunan en değerli hazinedir.
Zaman ve Ezan - 07/07/2021
Zaman, hızlı geçen bir akıştır/süreçtir. Hız arttıkça zaman azalmaktadır.
Zamanın Kıyameti - 04/07/2021
Ömür, ilim, mal, beden, zamanla doğrudan ilişkilidir. Ömür insana ve varlığa faydalı ise, zaman bereketli geçmiş demektir.
Zamanın değeri(ni ölçmek) - 23/06/2021
Zamanı değerlendirmek, irade ve tercihle gerçekleşmektedir. Dikkat edilmesi gereken husus, her şeyi uygun bir vakitte ve yeri geldiğinde yapmaktır.
İdealist muallimler - 18/06/2021
Eğitim sisteminin gerçekleştiği ortam, mekteptir. Ancak mektep, hayatın kendisidir.
 Devamı
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam57
Toplam Ziyaret185879
Etkinlikler
YENİ ÇIKAN ESERLER
          


                                 






                                             


                                               
                                                                                        
                                                      
                                                   
     





Yayımlanan Eserler


Sayıların Gizemi ve Tasavvufun Dinamikleri
Bayram Ali Çetinkaya
İnsan Yayınları


   İlkçağ Felsefesi Tarihi
Bayram Ali Çetinkaya 
İNSAN YAYINLARI









Yitik Bilgi ve Hikmet
Bayram Ali Çetinkaya





İslam Medeniyetinin Dinamikleri
Bayram Ali Çetinkaya
 İNSAN YAYINLARI



İrfan ve Hikmet Peygamberi 
Bayram Ali Çetinkaya
   İNSAN YAYINLARI
   



   Şems-Mevlana Dostluğu
     Bayram Ali Çetinkaya
     İNSAN YAYINLARI
      


Medine'den Medeniyete

Bayram Ali Çetinkaya
İNSAN YAYINLARI