• Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
Üyelik Girişi
Videolar

Yeni Yayımlanan Kitaplar

   

İsmail Haqqi His Life Works and Views
Bayram Ali Çetinkaya
İNSAN YAYINLARI

ibn rüşd (1. cilt) (uluslararası ibn rüşd sempozyumu bildirileri) doğu-batı ilişkisinin entelektüel boyutu ibn rüşd'ü yeniden düşünmek



ibn rüşd (2. cilt) (uluslararası ibn rüşd sempozyumu bildirileri) doğu-batı ilişkisinin entelektüel boyutu ibn rüşd'ü yeniden düşünmek




Dini ve felsefi metinler: Yirmibirinci Yüzyılda yeniden okuma, anlama ve algılama

Bayram Ali Çetinkaya(Editör)

Doğu-Batı: İki Dünyanın Buluştuğu Noktada Düşünce Günleri



İzmirli İsmail Hakkı
Bayram Ali Çetinkaya
 İNSAN YAYINLARI



15 TEMMUZ DESTANI
Bayram Ali Çetinkaya
bacetinkaya@hotmail.com
Ahlâk Adamı Âkif
28/10/2020


Milletin kahramanı Mehmet Âkif, Safahât’ında anlattığı ahlâk ilkelerini, adeta kendi üzerinde toplamış bir ahlâk insanıydı. İlim, fikir, edebiyat ve mücadele alanında varlığıyla öne çıkan Âkif, kendisine ait özellikleriyle ve erdem ilkelerini birleştirmeyi başarmış nadir insanlardan birisidir. Şiirleri ve söyledikleri öyle bir ‘Âsım’ı inşa etmektedir ki, bu ideal şahsiyet Mehmet Âkif’in şahsında cisimlenmektedir. Çıkar, menfaat, makam, mevki, şöhret, Âkif’i boz(a)maz. Zira Erdem Şairi, canını ve cananlarını sıkıntıya düşürse de, tüm dünyevî kutsalları, bir çırpıda elinin tersiyle geri çevirme cesaretini defalarca göstermiştir.

Dünyevî imtihanlara, adeta kendisi tâlip olan Mehmet Âkif, sıkıntı, zorluk ve yoklukla yarenlik yapmıştır. Eşi, çocukları ve torunlarıyla birlikte tüm ailesi, bu güç şartların altında hayatları boyunca büyük çileler yaşamışlardır.

Oğlu Emin’in anlattıkları, Mehmet Âkif ve ailesinin Kurtuluş Savaşı’nda yaşadıklarını doğrulamaktadır: “Kastomonu’da kalan validem Ankara’ya bizim yanımıza gelmek istiyor, bu hususta babama üst üste haber gönderiyordu. Her şeyden evvel onlara münasip bir ev bulmak icap ediyordu. ….Kebapçı Hacı Kadri Ağa evinin müstakil bir bölümünü babama terk etti. Bunun üzerine annem kardeşimle birlikte Kastamonu’dan Ankara’ya geldiler. Artık Ankara’da ailece yerleşmiş idik. Mehmet Âkif bu sıralarda İstiklâl Marşı’nı yaratmış bu muvaffakiyeti 500 lira nakdî mükâfat ile taltif edilmişti. Babam o esnada 500 liraya gerçekten muhtaç bir adamdı. Fakir idi. Parası yoktu. Lâkin malum olduğu gibi gönlü çok boldu. İyi biliyorum ki, babam bu parayı almadı, onu Kızılay’a terk etti…” (Emin Ersoy, Babam Mehmet Akif, 80-81)

Emin Ersoy’a, ‘babasının kendisine ne bıraktığı sorulduğunda’, verdiği cevap Âkifçe bir söyleyiş tarzıdır: ‘Muhteşem bir isim ve gurur. Başka hiçbir şey bırakamazdı. Çünkü bırakılacak bir şeyi yoktu.’ (N. S. Coşkun, Memleket, 25 Aralık 1947)

Âkif’in karakteri, çok güçlü bir kişilik ve iradeyle şekillenmiştir. Böyle bir karakter, onun mücadelesi için mutlak gerekli en önemli güçtü. Aksi takdirde döneminin birçok münevverinde olduğu gibi, umutsuzluk ve yeis hali onu da esir alırdı. Otuz beş sene kullandığı enfiyeyi bir sözle bırakan Mehmet Âkif’in karakteri, güçlü ve dirayetli şahsiyetinin oluşmasındaki en önemli faktördür. Oğlu Emin, Milli Şairimizin bir tek zaafından bahsetmektedir ki, bu da çok fazla itimat sahibi olmasıdır. Nankörlükler ve gönül kırıklıkları, Âkif’i, yine de ümitsizlik bataklığına sürükleyememiştir. O her dâim, umut ve zafer ikilisiyle hayatını sürdürmüştür. Bırakma, terk etme, bıkma, usanma ve yeis, onun hayat kitabında yer bul(a)mamıştır.

Gurbet, ‘gönüllü sürgün’, Mehmet Âkif’i çok sevdiği vatanından uzaklaştırmıştır. Nitekim onun en büyük üzüntüsü de bu hususta olmuştur. Ülkesi ve vatanı için, kendisini, eşini ve ailesini feda etmiş, eziyetlere katlanmıştır. Ancak o, büyük bir sabırla üzüntü veren hallerden zaferle çıkmasını bilmiştir. Safahat da onun zafer kitabı olarak tarihe ve milletimize mal olmuştur. İslâm milletinin gelecek nesillerine de, vahiy ve nebevî hakikatle inşa edilmiş bir ‘Âsım’ modelini işaret etmiştir.

Mehmet Âkif’in, mükemmel sporculuğunun yanında, güzel seslere karşı da büyük ilgisi olmuştur. Çocuklarının donanımlı yetişmesi için, özel hocalardan onlara resim ve müzik dersleri aldırmıştır.

 Mısır’ın meşhur musiki icracısı olan Ümmü Gülsüm’ü takdir eden Âkif, Necip Fazıl’ın ifadesiyle ‘ham yobaz, kaba softa’ değildir. Dindar bir kimliğe sahip olan Şairimiz, inancın ilimle tekâmül edeceğine inanırdı. O, dinin bir takım cahil ve kaba insanlar elinde istismarına karşı tavizsiz bir tavır içinde olmuştur.

Vatanı için ailesini ihmal ettiğini sıklıkla söyleyen Mehmet Âkif, kızı Suad ile özellikle Abdülhak Hâmit’in romanlarını ve okunması gereken kitapları okurmuş. Kızının anlamadığı yerleri ona izah edermiş.

Aile arasındaki sohbetlerin vazgeçilmez çay keyfi, Âkif için bir başka anlam taşımaktadır. Çaya düşkünlüğünü anlatan çocukları ve torunları, büyük Şairimizin, bu konuda usta olduğunu ifade etmektedirler. Çok güzel çay yapan Mehmet Âkif, aile içi sohbetlerini böyle bir ortamda yaparmış. Ancak kızdığı bir husus var ki, o da çaya limon atmak imiş.

Âkif’in Hanımı temiz, akıllı, güzel, zarif ve asil bir kadındır. İsmet Hanım, astım hastası olduğu için, bazen bu hastalık onu çok yorar, halsiz bırakır, Âkif de onu kucağına veya sırtına alır yemeğe indirir sevgiyle konuşur, bir şeyler yedirmeye çalışırmış. Eşi, Mısır’dayken, hep Âkif’in yanında olmuş. Bu yüzden İsmet Hanım, çocuklarını ve torunlarını çok özlermiş. (Fatih Bayhan, Dedem Mehmet Âkif, İstanbul 2019, 33-48)

Torunu Selma anlatıyor: “Eşi İsmet Hanım, Mısır’da rahatsız, astımı ağır geçiyor. Âkif bir yandan üniversitede ders veriyor, bir yanda da evde meal çalışması yapıyor, bir yandan da o hasta kadına bakıyor. Annem anlatırdı, Dedem çoğu zaman merdivenleri dahi çıkamayan anneannemi sırtına alır, yukarıya taşırmış. Yemeklerini yapar, evi düzenler, hastane işleriyle ilgilenirmiş. Ayrıca ailesine çok düşkün, tabii ki yıllarca ayrı kalmış olmanın verdiği bir etki var. Çocukları daha küçük yaştayken gurbet başlıyor. Anadolu’ya geçiyor, aile paramparça. Daha sonra onları Ankara’ya aldırıyor. Ama Ankara hayatı da kısa sürüyor. Burada ha var, ha yok. Onun benim dedem olmasının dışında özellikleri var. İstiklal Marşı’mızın şairi, büyük fikir ve dava adamı! Milli Mücadele’yi ateşleyen manevî bir önder.” (Dedem, 173-174)



617 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Emin Kişi ve İstikamet - 06/08/2021
Güvenilir mü’minin dili, küfür, lanet, kaba ve çirkin sözden uzaktır. Haya ve edep emin kimsenin şahsiyetini inşa eder.
Minberlere Ruh Veren Usta - 03/08/2021
Abdestli olarak eline aldığı ceviz ağacından üretilmiş kerestelerine şekil verir ve onlara ruh katar.
Güven dili ve hakikat - 29/07/2021
Güvenin olduğu hallerde fitne ve fesat yoktur. Güven zulmü yok eder, zâlimi hareketsiz bırakır.
Zaman ve Ezan - 21/07/2021
Akıllı ve başarılı kimse, ömrünü ve zamanını fayda üzerine kuran kişidir. O bilir ki; zaman, sahip olunan en değerli hazinedir.
İbrahim'in Yakarışı - 21/07/2021
İbrahim’in imtihanları yakarışlarının bir sınavıdır. Her dua ve yakarış İbrahim’i yeni bir imtihan ve mücadeleyle karşı karşıya bırakır.
Zaman ve Ezan - 07/07/2021
Zaman, hızlı geçen bir akıştır/süreçtir. Hız arttıkça zaman azalmaktadır.
Zamanın Kıyameti - 04/07/2021
Ömür, ilim, mal, beden, zamanla doğrudan ilişkilidir. Ömür insana ve varlığa faydalı ise, zaman bereketli geçmiş demektir.
Zamanın değeri(ni ölçmek) - 23/06/2021
Zamanı değerlendirmek, irade ve tercihle gerçekleşmektedir. Dikkat edilmesi gereken husus, her şeyi uygun bir vakitte ve yeri geldiğinde yapmaktır.
Eğitim müfredatı/programı ve zekâ - 18/06/2021
Ortaokul, lise ve üniversite eğitimi, akıl ve erdem üzerine bina edilmelidir.
 Devamı
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam61
Toplam Ziyaret185883
Etkinlikler
YENİ ÇIKAN ESERLER
          


                                 






                                             


                                               
                                                                                        
                                                      
                                                   
     





Yayımlanan Eserler


Sayıların Gizemi ve Tasavvufun Dinamikleri
Bayram Ali Çetinkaya
İnsan Yayınları


   İlkçağ Felsefesi Tarihi
Bayram Ali Çetinkaya 
İNSAN YAYINLARI









Yitik Bilgi ve Hikmet
Bayram Ali Çetinkaya





İslam Medeniyetinin Dinamikleri
Bayram Ali Çetinkaya
 İNSAN YAYINLARI



İrfan ve Hikmet Peygamberi 
Bayram Ali Çetinkaya
   İNSAN YAYINLARI
   



   Şems-Mevlana Dostluğu
     Bayram Ali Çetinkaya
     İNSAN YAYINLARI
      


Medine'den Medeniyete

Bayram Ali Çetinkaya
İNSAN YAYINLARI