Kabiliyet ve yeteneklerine göre insanların eğitimine dikkat çeken Kasım Baba, sporun da bir ahlâk ve edep vasıtası olduğunu düşünür. Nitekim gençliğinde sporla ilgilenen Kasım Baba, büyük güreşçi Yaşar Doğu’nun öğrencisi olur. Bu dönemde kendi kilosunda Türkiye şampiyonu olur. On sekizden başlayıp yirmili yaşlara kadar güreş sporuyla uğraşan Kasım Baba, medresedeki hocası Yusuf Ziya Efendi’nin ona “bir tercih yapacaksın ya spor ile uğraşacaksın ya da talebeliğe devam edeceksin. İkisini bir arada sürdürmen mümkün değil” sözleri üzerine güreşi bırakır. Anlatılanlara göre, hocasının ikazından sonra da, Kasım Baba bir müddet gizlice güreşle ilgilenir. |
11.04.2025 |
Başlangıçta okunmuş gazete kâğıdı toplayan öğrenciler, bu gazeteleri satıp geliriyle bursların kaynağı olur. Kasım Baba, Bereketaze’deki öğrencilere temin edilen bursların hikayesini kendi şöyle anlatmaktadır: “Bereketzade’de yaklaşık 25 sene evvel senin de içinde bulunduğun öğrencilerimiz okunmuş gazete kâğıdı toplamaya başlamışlardı. Bu toplanan gazete kâğıtları satılıp bir gelir temin edilerek üniversitelerde okuyan öğrencilere karşılıksız burs olarak veriliyordu. Özellikle gurbete gelmiş ve sıkıntı içinde eğitimini sürdüren bu gençlere yardım yapmayı kendimize vazife saymıştık. İlk burs faaliyetimiz 35 öğrenci ile başlamıştı. Bizler öğrencilerimizden bizlere bağlılık değil ülkelerine, milletine bağlılık bekliyorduk. Aramızdaki hukukumuz da sadece burs alışverişi ile sınırlı idi.” |
10.04.2025 |
Bereketzade Cami’sinde Kasım Baba, üç idealini gerçekleştirmek için Hakk Teâla’ya dilekte bulunur: 1) Bu dergâha gelenin karnı doyacak. 2) Dergâh hiç kimse tarafından hiçbir şekilde rahatsız edilmeyecek. 3) Dergâhımıza gelen şifa bulacak... Bu hayalleri Allah’ın izniyle gerçekleşir. Bereketzade Camisi, gerçekten Ramazan ayında her gün iftarlara mekânlık yapar; Türkiye’nin her tarafından gelenlerin sohbet dinlediği ve zikirlerle şifa ve deva bulduğu bir yer olur. Yine dergâh üniversite gençlerine verilen burslarla binlerce talebenin eğitimini tamamlamasına vesile olur. Öğrencilerin meşrep, mezhep ve dinine bakılmaksızın maddî desteklerde bulunulur. Kasım Baba için en mutlu gün, bursların dağıtıldığı zamanlardır. Üniversite öğrencilerine burs desteği aralıksız bugün de sürmektedir. |
10.04.2025 |
Halamın ifadelerine göre, Babaannemin kıyafetlerinin içinde olduğu büyük bir valizi bulunmaktaydı. Halam, bu valize Babaannemin bütün kıyafetlerini yerleştirmiş; Selami Amcam da bu elbiseleri ihtiyaç sahibi olan uygun yerlere ulaştırmış. Yalnız bu giysilerden birisini, Necmiye Halam vermemiş. Bu kıyafet, Dedemin manifatura dükkanından gelen pazenden yapılmış bir namaz elbisesi idi. Mukadder Yengemin diktiği bu namaz elbisesi, belki bir hatıra olarak kalsın diye verilmemişti.
Babaannemin namaz elbisesini, Halam bir müddet sonra kendi evine getirmiş, namazlarını annesinden kalan hatıra eşliğinde eda eder olmuştu. Ramazan ayını yaşadığımız şu günlerde, Konya’da yaşayan Necmiye Halamı aradığımda, kendisine Hz. Mevlânâ’yı ziyaret edip etmediğini, Selimiye Camisi’nde namaz kılıp kılmadığını sorduğumda başından geçen yaşadığı sıra dışı şaşırtan bir olaydan bahsetti. |
09.03.2025 |
Ağlayan, inleyen, bağıran bebek doğduğunda annesiyle yeniden dirilişini yaşar. Yeniler ve yenilenir, güller gibi açar, kokusunu ve rayihasını bebeğine aşılar. Anne ve bebeğin odaları, cennet kokusunun geldiği enfes gül ve çiçek bahçeleridir. Oradan gelen kokular, hissedeni kendinden geçirir ve başka hiçbir mekanda bulunmayan ıtırlar, güzel ve hoş kokular haline dönüşür.
Bebeğini ruhuyla besleyen anne, bedeniyle de kevser sularını yavrusuna taşır. Cennet içecekleri, masum güzellerin susuzluğunu ve açlığını giderir. Dünyadaki zemzem suyu gibi, bembeyaz anne sütü, hayat ağacı gibi ruh ve değer taşır. Bebekler, onun hayat sütüyle büyür, gelişir ve yaşama tutunurlar. Yavruların yaşamı, öncelikle annenin çizdiği istikamette devam eder. İyilikler ve güzellikler, doğuran ve doğrulan arasında taşınır. |
11.11.2024 |
Peygamberlerin ayak bastığı toprakları, kanlarıyla ve parçalanan organlarıyla koruyan cesur kahramanlar... Varoluşlarını Hakk’ın ve hakikatin yoluna sarfeden mücahidler… Siz insanlığa bir insanlık dersi vererek “insanlığı” hatırlatıyorsunuz. Ahlâk, onur ve şerefin sahipleri, iki milyar Müslümana cihadı ve mücahedeyi gösteriyor ve öğretiyorsunuz. Yılmadan ve ümitsizliğe kapılmadan yüzyıldır bütün varlığınızla mücadele ve özgürlüğün değerini insanlığa ispatlıyorsunuz. İslâm’ın ve müslümanlığın ‘izzet’ini, sizden öncekilerden devralarak cihadın kutsallığını yüreklere taşıyorsunuz. |
21.10.2024 |
Toplumun ilimle buluşmasına arzulayan Molla Kasım, köydeki aileleri ikna ederek çocuklarını, on km uzaklıktaki okula göndermeleri için teşvik eder, destek verir. Bazı geliri yeterli olmayan öğrencilerin masraflarına katkı verir, yardımda bulunur. Aileler, çocukların ihtiyaçları olduğu zaman, onlara ‘gidin Molla Kasım’a gidin, o size verir’ diyerek sorumluluğu onun üzerine yüklerler.
Zamanı geldiğinde Isparta’da askerlik görevini yapan Molla Kasım, o dönemde orada bulunan Said Nursî’yi ziyaret eder. Said Nursî ‘Allah seni muvafık etsin, sen böyle devam et, ilim-irfan yolunda çalışmalarını sürdür’ diyerek ona tavsiyelerde bulunur. |
01.10.2024 |
Nefis, kendisinden başkasına fırsat vermez, imkân tanımaz. Benliğin girdabında hazzın süsleriyle beslenir. Vesveselerle akla, bedene ve ruha egemen olur. Şahdamarından yakın olan Hakimler Hakimi’ni unutur. O’nun gücü ve kudretini anımsamayan zarardaki şer sevdalısı, insan müsveddesi, benliğinden başlayarak yeni tanrılar icat etmeye başlar. Hz. İbrahim’in devirdiği görünen put tanrıların yerini, nefis ve haz almaktadır.
Çirkin hayasızlıklar, kötülükler ve zorbalıklar, gücünü Hakk’ın dışında arayanların özellikleridir. Güç ve zorbalık sahipleri, el-Melik’in mutlak kudreti karşısında Nemrud, Firavun ve Karun gibi servetin limanına sığınırlar. Salih Peygamber’in geldiği Semud kavminin kayalardan oyulmuş ve demir kapıları olan evleri, İlahî emirleri çiğneyenlere mezar olmuştur. |
14.09.2024 |
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 ![]() |