Kıskançlık, hamilelik ve doğumla birlikte sevinç, üzüntü ve ızdırabı bir arada yaşayan peygamber annesi Hâcer. Mekke’nin yakıcı, kuru ve kurak havasıyla bebeğiyle baş başa kalan Hâcer… Evladıyla birlikte, ıssız bir çölde, erkeğinden uzak, garip ve yalnız bir kadın… Sabır, şükür, metanet, çaresizlik, umut ve yakarışın gözyaşlarının aktığı kurak topraklar… Bu sıkıntılardan kurtuluş ve felaha ulaşma derken, evladın kurban edilmesine teslimiyet gösteren yüce ruhlu Hâcer çıkar ortaya. İşte onun soyundan, Son Peygamber gelecektir... |