Milletlerin kaderinde peygamberlerin, âlimlerin, liderlerin, yöneticilerin, devlet adamlarının, savaşçıların, tabiplerin, kanaat önderlerinin, âkil insanların, âriflerin ve sanat erbabının çok önemli bir yeri bulunmaktadır. Sayılan şahsiyetler, toplumların görünen ve görünmeyen kahramanlarıdır. Zira Sonsuz Kudret Sahibi, onları insanoğlu için bir kurtuluş ve felah vesilesi/vasıtası kılmıştır.
İnsanoğlu, tarih boyunca bazı dönemlerde Yaratan’ı unutarak yeni “tanrı veya yarı tanrıların” arayışına girmiştir. Bu kurtuluş ve kurtarıcı arayışı; beraberinde kutsama, kutsallaştırma ve aşırı yüceltmeleri getirmiş; Hâkimler Hâkimi’nin kudret ve kuvvetine (haşa) ihtiyaç kalmamıştır (!) gibi bir algı oluşmuştur. |