Allah’ın varlığını, yani evrende derûnî, hariç ve üstün bir ilahî sebebi kabul etmeyen ateizm, bir sistemden çok, pozitif birtakım ilkelerden hareketle bir inkârı savunmaktadır. Allah’ı, ruhu, yaratılışı inkâr ederken, evrenin planlı olmayan birtakım tesadüflerin eseri olduğunu iddia eder. Ateistler, doğa olaylarının açıklanmasında hiçbir ‘aşkın sebebi’ kabul etmezler. Dolayısıyla onlar, din, dindar ve yüksek inanç sahiplerine karşı durarak onlarla mücadele ederler. Bu açıdan ateizmin temellerini (ontolojik) materyalizmde aramak gerekmektedir.
Tanrı merkezli anlayışların yerini Rönesans’la birlikte akıl, bilim, insan ve toplum merkezli akımlar almıştır. Doğa bilimlerindeki hızlı gelişmeler, on altıncı yüzyıldan itibaren pozitif bilimlerin gelişmesinde önemli katkılarda bulunmuştur. Onun için ondokuzuncu yüzyılın materyalist, pozitivist ve biyolojistleri ateist kabul edilmektedirler. |
24.10.2019 |
Yüzlerce yıldır bu topraklarda varlığını sürdüren Osmanlı Barışı, din, dil, ırk, mezhep demeden bütün toplulukları ‘insan’ olarak kabul etmiş ve değer vermiştir. Onları birbirine yok ettirmeden sulh içinde yaşamaları için adaleti sağlayan Osmanlı Devleti’nden Batılı ve Doğulu bütün devletlerin önemli dersler ve sonuçlar çıkarmaları gerekmektedir. Çıkar ve emperyal amaçlar gütmeden, kan, savaş ve zulüm içerişine sürüklemeden insanların hayatlarını petrol, gaz, yeraltı ve yer üstü zenginlikleriyle değiştirmemek, sadece Türkiye’nin değil, bütün dünyanın/insanlığın görevidir.
Ordumuz, mazlum Suriye ve insanları için, özetle yaşanabilir güvenli bir bölge oluşturmak için sefere çıkmıştır. el-Hâfız olan Hak Teâlâ, tüm askerlerimizi, yani ‘Muhammed’in Ordusunu” her türlü görülen ve görülmeyen saldırı ve tehlikelerden muhafaza etsin ve harekâtı zaferle sonuçlandırsın. |
24.10.2019 |
23.10.2019 |
Şairleriyle öne çıkan Tebriz, halı sanatının nadide eserlerinin dokunduğu bir İslâm beldesidir. Süsleme ve mimarisiyle kendisini gösteren bin yıllık çarşısında beş bin beş yüz dükkân/mağaza ve kırk meslek dalını görmek mümkündür. Unesco’nun Dünya Mirası listesi’ne eklediği çarşı, çok geniş bir alana oturmaktadır. Yürümekle bitmeyen kapalı çarşının beş km olduğu söylenmektedir. Çarşının içinde el arabalarıyla yol açmaya çalışanların “subhanellah ay balam” ikazlarını muhatap olmak şaşırtıcı değildir.
Şiir ve şair, Tebrizle özleşmiş olgulardır. Yüz on şairin bulunduğu şairler mezarlığı ve anıtı, Tebriz’in şaheser mekânlarından birisidir. Buradaki şairlerin sultanı Mehemmed Hüseyin Behzat Tebrizî Şehriyar’dır (1908-1988). Şiirleri doksan iki dünya diline çevrilmiş olan Şehriyar, aslında tıp fakültesi mezunu bir şairdir. |
12.10.2019 |
12.10.2019 |
Teizmin önemli bir ilkesi de Tanrı’nın mutlak yaratıcı olduğu inancıdır. Kendisi dışında var olan her şeyi Tanrı yaratmıştır. Bu yaratılış yoktan bir var ediştir. Tanrı’nın yaratıcı sıfatı ve kudreti Tanrı tasavvurlarının en temel özelliğidir. Bu özellikle teizm; deizm ve panteizmden ayrılmaktadır.
Teizmin Tanrı’sı eylemlerinde özgürdür ve O’nun fiillerini hiçbir güç ve kudret belirleyemez. Tanrı, âlemi, var olmasını dilediği ve irade ettiği için yaratmıştır. Var olan her şey, özgür iradesi ve dilemesiyle vasıtasız ve başka bir güç olmaksızın Tanrı tarafından yaratılmıştır. |
12.10.2019 |
Teizmin, türleri bulunmaktadır. Onlardan birisi ‘açık teizm’dir ki, buna özgür irade teizmi de denilmektedir. Açık teizm, insanın özgür iradesi ile Tanrı’nın ilmi, iradesi, ve kudreti arasındaki münasebeti, özgür irade lehine açıklayan teistik görüştür. Yani Tanrı, geleceği belirlememiş, insan özgür iradesiyle gelecek hakkında tamamen imkânlar alanında tercihte bulunabilmektedir.
‘Klasik veya geleneksel teizm’ ise, Tanrı’nın mutlaklığını, aşkınlığını, yaratıcılığını, irade, kudret, ilim vb. mutlak sıfatlara sahip olduğunu kabul eder. Biraz açacak olursak, Tanrı, kendi varlığının bilincinde olma anlamında zatiyeti veya kişiliği olan bir varlıktır. Klasik teizm, her şeyi yaratan Tanrı’nın var ettikleriyle iletişim halinde olduğu anlamına gelen vahiy, peygamberlik ve mucizeyi de benimsemektedir. |
12.10.2019 |
‘Tanrıcılık’ olarak da Türkçeye çevrilen teizm (ilâhiye), şahsî, zatî ve âlemin sebebi olan ve evrenden ayrı olan bir İlâhın varlığına; O’nun insan üzerindeki mutlak nüfuz ve gücüne inanan bir akımdır. Vahyi kabul eden teizm, bunu inkâr eden deizmden ayrılır. Deizmin insanın aklına tâbi olmasını iddia etmesine, teizm ilkeleriyle karşı bir duruş sergilemektedir.
Tanrı’nın mutlak varlığına inanan teizm, Allah ile âlemin bir ve aynı olduğunu savunan ‘panteizm’den de farklıdır; onunla aynı düzlemde buluşmaz. Allah’ı ve dinî inkâr eden ‘ateizm’ ise, teizmin zıddı bir görüşü savunmaktadır. Çok tanrıcılığa inanan ‘politeizm’ ise, tek Tanrı’yı savunan teizmden kesin olarak ayrılmaktadır. |
12.10.2019 |
Deistlere göre, Tanrı, bu muazzam makinayı yapan bir mühendis, bu saati yaratan bir saatçidir. O, bu saati kusursuz ve en iyi prensiplerle yapmış ve harekete geçirmiştir. Dolayısıyla evrenin, Tanrı’nın müdahalesine bir ihtiyacı kalmamıştır. Bu tezler, Newton gibi bilim filozofları tarafından ileri sürülmüştür. Buna göre, doğanın yasaları, mucize gibi olağanüstü hallere ihtiyaç bırakmayacak kadar mükemmel ve muazzamdır.
Aslında deizm, Tanrı ile insan arasındaki sıkı ve sürekli ilişki ve irtibatı koparmakta bir sakınca görmemektedir. Deizme göre, insanların hayatları ve olaylar, Tanrı’yı ilgilendirmemektedir. Bu da sonuçları itibariyle ibadet, dua ve ayinleri anlamsızlaştırmaktadır. Nihayetinde iyiliklerin ortaya çıkması kötülüklerin def edilmesi gibi amaçlarla yapılan dua ve kutsalın aşkınlığı yerle bir olmaktadır. |
18.09.2019 |
Akıl yoluyla tasavvur edilen bir Tanrı’nın varlığını kabul eden deizm, on altıncı yüzyılda ortaya çıkmıştır. Evrene, dünyaya, maddeye ve insana müdahale etmeyen ilâhı kabul eden deizm, Tanrı’nın varlık açısından değil de etkinlik açısından tabiatın üstünde ve bütünüyle dışında olduğunu ileri sürmektedir. Bu düşünce akımına göre, Tanrı evreni yarattıktan sonra kendi yasalarına uygun bir düzenek içinde onu kendisiyle baş başa bırakmıştır.
Akıl ve bilime verilen sonsuz bir değer sonucunda deizm, varlığa, zamana, duaya müdahale etmeyen ve karşılık vermeyen ‘eli kolu bağlanmış’, ‘köşesine çekilmiş’ bir Tanrı’nın arayışı içindedir.
Temel iddialarına bakıldığında deizm, Tanrı’ya ilk sebep olarak varlığı hareket(e) veren/geçiren ontik bir vazife vermektedir. Bu kapsamda Tanrı, alemi yöneten değişmez yasaları koymuştur. |
13.09.2019 |
1 ... ![]() ![]() |