• Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
Üyelik Girişi
Videolar

Yeni Yayımlanan Kitaplar

   

İsmail Haqqi His Life Works and Views
Bayram Ali Çetinkaya
İNSAN YAYINLARI

ibn rüşd (1. cilt) (uluslararası ibn rüşd sempozyumu bildirileri) doğu-batı ilişkisinin entelektüel boyutu ibn rüşd'ü yeniden düşünmek



ibn rüşd (2. cilt) (uluslararası ibn rüşd sempozyumu bildirileri) doğu-batı ilişkisinin entelektüel boyutu ibn rüşd'ü yeniden düşünmek




Dini ve felsefi metinler: Yirmibirinci Yüzyılda yeniden okuma, anlama ve algılama

Bayram Ali Çetinkaya(Editör)

Doğu-Batı: İki Dünyanın Buluştuğu Noktada Düşünce Günleri



İzmirli İsmail Hakkı
Bayram Ali Çetinkaya
 İNSAN YAYINLARI



15 TEMMUZ DESTANI

Anasayfa

son yıllarda modernleşme, dünyevileşme ve şehirleşme/kentleşme ile birlikte, erkek ve kadının meşru yoldan nikâh akdiyle aile ocağını kurması güçleşmektedir. Bir takım geçerli veya geçersiz mazeretlerle nikâh ve evlenmenin, geciktirilmesi, ötelenmesi ve dolayısıyla ertelenmesi gündemde olan meselelerin/mevzuların başında gelmektedir. Bu mazeretlerden önde gelenleri, eğitim, kariyer, iş bulamama ve maddî imkânsızlıklardır. Genç erkek ve kızlar, benzer sebeplerle ileri yaşlarda evlenmektedirler. Hatta bazıları hiç evlenmemektedir. Bu husus toplumsal bir sorun haline gelmiştir. Gençlerin “evlenmeyi düşün(e)memeleri, aile ve toplum içinde huzursuzluk ve mutsuzluğa sebep olmaktadır. Üzerinde en çok durulması ve düşünülmesi gereken ise, yüksek eğitim almış muhafazakâr genç kızlardır. Genç erkekler de elbette önemlidir. Ancak kızların biyolojik yapıları ve belirli yaşlara kadar çocuk sahibi olabilme
12.12.2018
Kadınların mülkleri ve onlara ait olanlara, eşinin müdahale etmesi düşünülemez. Onları bu konuda zorlamak ve baskı altında tutmak, adalet terazisinin dengesi bozar. Kadınlarla iyi ve sağlıklı geçinmek, ailenin devamı ve huzuru için ana ilkedir. Eşe yapılacak zarar, ziyan ve ihanet, zulme davetiye çıkarır. Haz, şehvet ve ihtiras için yapılan her türlü eylem, kutsal aile yuvasını yok eder. Aradaki muhabbet, sağlam bir sözleşme ve teminatla gerçekleşmiştir.
07.12.2018
Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya Ördekli Kültür Merkezi'nde 22 Aralık 2018 tarihinde "Kaybedilmiş Değerler" konulu konferans verecektir.
04.12.2018
Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya 6 Aralık 2018 tarihinde DKAB Öğretmen Gelişim Programı kapsamında Çekmeköy Final Okulları'nda Konferans verecektir.
04.12.2018
Bilginin, sıhhati araştırılmadan kabul edildiği takdirde provokasyon ve kışkırtma aşaması başlar. Suç ve suçlu karışır. İtham, iftira ve yalan üzerine kurgulanan senaryolar, gerçek vesikalar (!) haline dönüştürülür. Suç ve suçludan ziyade, onların taraftarları ve ‘dâi’leri (propagandistleri) uzman ve otorite olarak sunulur. Artık yanlış ve şer hadise unutulmuş, onun yerini provokatörlerin elini düşmüş, zihinleri onlara odaklanmış kitleler/sürüler almıştır. Hata ve suçun taraftarı olmaz. Zira suç, adaletle tartılır, belirlenir ve hükmü verilir. Âdil bir sorgulama ve yargılama, adaletin varlığının ispatıdır. Yani suçun vasfı ve cezası kişiden kişiye değişmez. Kendisine yakın olanların yaptığını suç ve kötülük kapsamında görmemek, ancak başkası tarafından yapılan aynı eylemlerin şiddetle cezalandırılmasını talep etmek, tutarsızlık ve aymazlığın göstergesidir. Adaletin tarafı ve yandaşı olmaz. Olayların faillerinin kimliğinden ziyade, gerçekleştirdikleri şer fiillerin hukuk terazisiyle tartılması gerekir.
28.11.2018
Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi işbirliği ile Sakarya Büyükşehir Belediyesi Kasım Ayı Kültür Sanat Etkinlikleri Kapsamında düzenlenen ve İstanbul Üniversitesi ilahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya tarafından verilecek olan "İslam Düşüncesinde Felsefenin Yeri" konulu konferans 28 Kasım 2018 Çarşamba günü saat 13:00'te İlahiyat Fakültesi Konferans salonunda gerçekleştirilecektir.
25.11.2018
Medeniyet Derneği olarak T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı desteği ve İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi işbirliğiyle 2018-2019 dönemi için hazırladığımız Medeniyet Akademisi adlı projemizi hayata geçiriyoruz. Medeniyet Akademisi, katılımcılarına özellikle Sosyal Bilimler alanında alternatif bir eğitim vermeyi ve kendilerine farklı düşünce sistemlerinin birikimlerinden istifade edebilecekleri ve bunu belli bir disiplin içerisinde gerçekleştirebilecekleri bir ortam hazırlamayı amaçlamaktadır. Akademi çerçevesinde ‘Fikir-Düşünce Atölyesi’ ve ‘Siyaset-İktisat Atölyesi’ olarak iki temel çalışma grubu belirlenmiştir. Bu çalışma grupları içerisinde bulunan Felsefe, Teoloji, İktisat, Sosyoloji, Tarih, Siyaset Bilimi vs. alanlarına dair yapılacak olan muhtelif okuma, dinleme ve pratik çalışmalar hedeflerimize ulaşma bakımından son derece önemlidir...
22.11.2018
Güncel hadiseleri konuşmak, günü değerlendirmek, yaptıklarımızdan haber vermek ve almak, sofra meclislerinin gündemlerindendir. Bu anlamda, yemek anlarının, öğretici ve terbiye edici yönleri de bulunmaktır. Nezaket ve zarafet kuralları, birlikte yenen yemeklerle hayat bulur, tekrar hatırlanır. Beraber yenen yemekler, sadece bedenleri sağlıklı tutmaz, ruhları da eğitir, tımar eder. Birlikte yenen her yemek -modern psikolog ve psikiyatristlerin de sık sık ifade ve tavsiye ettiği gibi- bir ‘aile meclisi’ toplantısı olmaktadır. Kalabalık sofralar, yemeklerin enfes görüntüleri arasındadır. Malumdur ki, eskiden yemek(ler) azdı ve belki fazla çeşitli yemekler yoktu, bir çeşit yemek vardı, ama lezzetliydi. Şimdiki zamanlarda yemekler çok fazla ve çeşitli, ama eskisi kadar lezzetli değil.
22.11.2018
Bu muhabbet ve gönül sofraları ki, birbirimizi görmenin, göz göze gelmenin, bir arada bulunmanın doyumsuz anlarıdır. Paylaşmak, aynı havayı teneffüs etmek, daha da önemlisi sohbet etmek, modern insanın kaybettiği, birlikteliği/tevhidi/vahdeti inşa etmektedir. Sohbetin zevki, yaşam enerjisi ve muhabbet olarak katma değer kazanır. Sevginin tezahür ettiği nadide anlar, bu vakitlerde bereketlenir, artar, zahir olur.
20.11.2018
Başarı ve galibiyet, nihayetinde insanın kendi içindedir. Akıl ve kalbin bilinen ve bilinmeyen güçleri, güven ve özgüvenin anahtarıdır. Bu anahtar her türlü karmaşık ve girift sorunu çözer, kapalı kapıları açar. Sorunlara karşı girişilen mücadele, zorluklar karşısında başarı azmini kazandırır. Yılma ve yıkılmayı sonlandırır. Özgüven, izzet ve onurla güçlenir ve şeref kazanır. Kişinin kendisiyle barışık olması da başkalarına karşı tavır ve hareketlerini dengeli hale getirir. Dengeli kişi muhatabına mutedil ve yumuşak bir dille yaklaşır, ötekileştirici bir üslup kullanmaz. Risk ve başarısızlık korkusu, özgüven sahibini etkilemez. O, sorumlu bir bilinçle harekete ederek, alçak gönüllü halini korur. Nasihat ve tavsiyeleri, kendisi için büyük bir kazanım olarak düşünen kişi, istişare ve danışmanın ne kadar büyük hazine olduğunun farkındadır.
14.11.2018
... 33 ...
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam61
Toplam Ziyaret148357
Etkinlikler
YENİ ÇIKAN ESERLER
                                               






                                             


                                               
                                                                                        
                                                      
                                                   
     





Yayımlanan Eserler


Sayıların Gizemi ve Tasavvufun Dinamikleri
Bayram Ali Çetinkaya
İnsan Yayınları


   İlkçağ Felsefesi Tarihi
Bayram Ali Çetinkaya 
İNSAN YAYINLARI









Yitik Bilgi ve Hikmet
Bayram Ali Çetinkaya





İslam Medeniyetinin Dinamikleri
Bayram Ali Çetinkaya
 İNSAN YAYINLARI



İrfan ve Hikmet Peygamberi 
Bayram Ali Çetinkaya
   İNSAN YAYINLARI
   



   Şems-Mevlana Dostluğu
     Bayram Ali Çetinkaya
     İNSAN YAYINLARI
      


Medine'den Medeniyete

Bayram Ali Çetinkaya
İNSAN YAYINLARI