Komşusunun Akibetini Düşünen Gönül İnsanı-3 Kaldığı yerin bitişiğindeki ev boşalır ve oraya bir gazinocu taşınır. Bu eve sarhoşlar gelir, gürültüler olur, eğlence ve şamatalar olur. Sonunda Hacı Veyis bu durumdan rahatsızdır. O büyük insan gece düşünür ve şöyle der: Yarabbi, bu adam yarın beni sana şikâyet eder de, komşusu olduğum halde onu irşad etmediğimi söylerse ben ne cevap veririm… Bunun için eşinin komşu evin hanımıyla irtibat kurmasını söyler. Hanımı da bir tabak tulum peynir gönderir. Karşılığında komşu kadın da eve bir tabak kiraz getirir ve şöyle der: Biz çok üzgünüz, sizi rahatsız ediyoruz. Hacı Veyis’in eşi de, o kadına beyinin “Allah’ım, yarın bu komşu beni sana şikayet edecek. Ben cahildim, bu hoca beni irşad etmedi, okutmadı; bana hakkı söylemedi” dediğini ve üzüldüğünü ona anlatmış. Kadın olanları kocasına anlatınca kocası “Bu ne hâl böyle? Biz nerdeyiz, komşumuz nerde” diyerek o evden ayrılırlar. Kendisine karşı yapılan olumsuzlukları bağışlamakta zorlanan modern insanın aksine Hacı Veyis, kimseye kin tutmaz ve nefret beslemez. 1932 yılında gerçekleşen olay, bunun en güzel kanıtlarından biridir. Konya âlimlerinin davet edildiği bir davetteki yemekte, Hacı Veyis, her zamanki âdeti üzerine, sofrada dökülmüş ekmek kırıntılarını toplarken, dönemin en meşhur vaizi olan Aksekili Mehmed Efendi, ona karşı sert ve yüksek bir sesle bağırır: “Hacı Veyis Efendi! Bırakın canım, herkes döktüğü ekmeği kendi toplasın… Sofranın huzurunu kaçırıyorsun…” Sofrada bulunanlar bu duruma çok üzülürler. Ama kimse bir şey söyleyemez. Birkaç gün geçtikten sonra, kendilerine gelen yoğurdu gören Hacı Veyis, hanıma: “…bir çıkıya bağlasan da, Aksekili Hoca’yı gücendirdik, götürsem de barışsam hocayla…” der. Aksekili Hoca’nın kendilerine yakın olan evinin kapısını çalar ve ona şöyle der: “Efendim, komşulardan yoğurt gelmiş. Boğazımdan geçmedi. Size getirdim onu…” Bunu söyler söylemez Aksekili Hoca çoşar ve gözyaşları içerisinde: “ Hacı Veyis Efendi, sen beni her şeyden geçtin; nedir bu kemâlât yâhu! Nedir bu ahlâk-ı Peygamberî… Üç gündür ben uykuyu kaybettim. Hacı Veyis Efendi, ben huysuz bir insan oldum.” Sonunda birbirlerinin ellerini öpmek isterler, sarılırlar ve ağlaşırlar… |
132 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |