• Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
Üyelik Girişi
Videolar

Yeni Yayımlanan Kitaplar

   

İsmail Haqqi His Life Works and Views
Bayram Ali Çetinkaya
İNSAN YAYINLARI

ibn rüşd (1. cilt) (uluslararası ibn rüşd sempozyumu bildirileri) doğu-batı ilişkisinin entelektüel boyutu ibn rüşd'ü yeniden düşünmek



ibn rüşd (2. cilt) (uluslararası ibn rüşd sempozyumu bildirileri) doğu-batı ilişkisinin entelektüel boyutu ibn rüşd'ü yeniden düşünmek




Dini ve felsefi metinler: Yirmibirinci Yüzyılda yeniden okuma, anlama ve algılama

Bayram Ali Çetinkaya(Editör)

Doğu-Batı: İki Dünyanın Buluştuğu Noktada Düşünce Günleri



İzmirli İsmail Hakkı
Bayram Ali Çetinkaya
 İNSAN YAYINLARI



15 TEMMUZ DESTANI
Hedonist (Hazcı) Olmak / Heva ve Hevese Uymak (Tapmak) -Nefsin Köleleştirdiği Ruhlar-
Bayram Ali Çetinkaya
Nefis ve şehvetin/ihtirasın köleleştirdiği ruh ve zihinler, hakikat yolcusu olmaktan mahrum kalırlar. Heva ve hevesin kendisini uyuşturduğu beyinler, hikmet pınarlarından nasiplenmezler. Hakîm’e köle olanlar ise özgürlüğü yakalayanlardır.
Hidayet erenleri, hazcı eğilimlere aldanıp da, Hakk’ın dışında başka aşkın varlıklar bulma hülyalarına dalarlar. Ancak Hâdî’den başka yol gösterici bulamazlar. Hevesine mahkûm olanlar, sapkın alanların sınırlarında dolaşırlar. “Gözleri vardır, ancak görmezler; kulakları vardır, ama duymazlar.”
Davranışlarımızı belirleyen şayet haz ve hevalar olsaydı, gökler ve yer arasında bulunan varlık âlemi fesâda uğrar, karmaşa ve kaosun tüm halleri yaşanırdı. Haddi aşanların sapkın tavırları, geçmişte olduğu gibi, insanların yoldan çıkaran heva ve heveslerinden beslenirler.
Nefsin arzuları, o kadar ürkütücüdür ki, zulmün her türünü yaşatabilir, adaletin dengeli terazisi, tüm ihtirasların üzerinde hikmetli duruşunu sergiler.
“De ki: Allah’ın dışında taptığınız şeylere tapmak bana yasak edildi. De ki: Ben sizin hevâlarınıza uymam, aksi hâlde sapıtırım da hidayete erenlerden olamam.” (En’âm, 56)
“…Bil ki onlar, sırf heveslerine uymaktadırlar. Allah’tan bir yol gösterici olmaksızın kendi hevesine uyandan daha sapık kim olabilir! Elbette Allah zalim kimseleri hidayete iletmez.” (Kasas, 50)
“Eğer hak, onların hevâlarına tâbî olsaydı (Kur’ân onların hevâlarına göre inseydi), mutlaka gökler ve yer ile bunlarda bulunanlar bozulur giderdi. Hayır, biz onlara şan ve şereflerini getirdik; fakat onlar kendi şereflerine sırt çevirdiler.” (Mü’minûn 23/71)
“De ki: «Ey Ehl-i kitap! Dininize ait konularda haksız yere haddi aşmayın. Daha önce gelip geçenlerden hem kendisi sapmış, hem de birçok insanları saptırmış olanların ve şimdi de doğru yoldan sapan birtakım kimselerin hevâ ve heveslerine uymayın!” (Mâide, 77)
“Sakın nefsinizin arzusuna uyarak adâletten ayrılmayın!” (Nisâ, 135)
Aşkın hitaplardan kendilerini müstağni kabul edenler, şeytanın takipçileri arasına katılırlar. Azgın topluluklar haline düştüklerini bile fark edemeden dünyaya saplanarak hazlarının, kendilerini yücelteceğini zannederler.
Hevalarını tapınılacak yegâne aşkınlık kabul edenler, akıl ve dimağlarını yitirmiş varlıklar haline dönüşecekler, belki daha aşağı derekelere yuvarlanacaklar.
“Onlara (yahudilere), kendisine ayetlerimizden verdiğimiz ve fakat onlardan sıyrılıp çıkan, o yüzden de şeytanın takibine uğrayan ve sonunda azgınlardan olan kimsenin haberini oku. Dileseydik elbette onu bu ayetler sayesinde yükseltirdik. Fakat o, dünyaya saplandı ve hevâ vü hevesinin peşine düştü. Onun durumu tıpkı köpeğin durumuna benzer: Üstüne varsan da dilini çıkarıp solur, bıraksan da dilini sarkıtıp solur. İşte ayetlerimizi yalanlayan kavmin durumu böyledir. Kıssayı anlat; belki düşünürler.” (A’raf, 175-176)
“Gördün mü hevâsını ilâh edinen kimseyi? Artık ona sen mi vekîl olacaksın?! Yoksa sen, onların çoğunun gerçekten (söz) dinleyeceğini yahut akledip düşüneceğini mi sanıyorsun? Hayır, onlar hayvanlar gibidir, hatta onlar yolca daha da sapıktırlar.” (Furkân, 43-44)
Şehvetin, ihtirasın, zinanın, gayr-i meşru birlikteliğin, cinsel sapkınlığın, hâsılı tüm hedonist (hazcı) duyguların kaynağı, aşkın varlıktan gelenlerden yüz çevirerek zikri geçenlerin köleleştirdiği nefsin kulluğunda aranmalıdır. Heva, en kötü sahte ilahların başında gelir. Mide ve iffet konusunda sınırları aşanlar, delalet bataklığında can çekişip boğulurlar.
“Allah’a göre, gök kubbe altında ibadet edilen sahte ilâhlar arasında, peşine düşülen hevâdan daha ağırı ve daha kötüsü yoktur.” (Heysemî, I, 188)
“Üm¬me¬tim adı¬na en çok kork¬tu¬ğum şey; ne¬fis¬le¬ri¬nin he¬vâ¬la¬rı¬na uy¬ma¬la¬rı¬dır.” (Heysemî, I, 187; Suyû¬tî, I, 12)
“Sizin hakkınızda en çok korktuğum şeylerden biri, mîdeleriniz ve iffetleriniz hususunda sizi azgınlığa sürükleyen şiddetli arzular, diğeri de hevâ ve hevesinizin sizi dalâlete düşürmesidir.” (Ahmed, IV, 420, 423; Heysemî, I, 188; Ebû Nuaym, Hilye, II, 32)
Tüm hesapların ortaya konduğu günde nefsini, hazzın dayanılmaz duygularından arındıranlar gerçekten kazançlı kimselerdir. Âkil kişi, nefsin hâkimiyetini eline geçirip onu terbiye edendir. Âciz kişi, hazların kuşatıcı zevkleri içinde tüm var oluşunu kaybedendir. Nefsin arzu ve isteklerine direnenler, Hakk’a daha yakın hakikî dostlar halkasına dâhil olurlar.
“Kim de Rabbinin makamında durup hesap vermekten korkar da nefsini hevâ ve heveslerden alıkoyarsa, şüphesiz onun varacağı yer cennettir.” (Nâziât, 40-41)
“Akıllı kişi, nefsine hâkim olan ve ölüm sonrası için çalışandır. Âciz kişi de, nefsini hevâsına tâbi kılan ve Allah’tan dileklerde bulunup duran (bunu kâfî gören)dir.” (Tirmizî, Kıyâmet, 25/2459.
Gönül boşalmalarına sebep olan, heva ve hevese tapmak, nefsi azdırıp ilahlaştırmak, şaşkın insanlarımızı cezbetmektedir. Meşru olmayan cinsel deneyimlere hazırlayan görsel ve sözde sanatsal etkinlikler, cemiyeti, geçmiş toplumları helaka sürükleyen sapkınlıklara zemin hazırlıyor. Her türlü sanatsal ilke ve imgelerden uzak, cinsel iştahları yücelten müzik klipleri; mahrem alanları tüm detaylarıyla fâş eden beyaz perdenin tuzakları; her türlü gayri meşru nikâhsız birliktelikleri özendirerek aile kurumunu sarsan ve anlamsızlaştıran dizi ve filmler; edebî ürünler olarak sunulan meşru olmayan şehveti/ihtirası sınırsız bir şekilde körükleyen eserler, çocuk, genç, yaşlı demeden insanlarımızın dimağlarını köreltip ruhlarını zehirlemektedir.
Zevk ve ihtirasların girdabında kaybolan günümüz insanı, varoluş hakikatini kaybetmiş bir şekilde dünyanın maddî denizinde boğulduğunun farkında değildir. Servetinin kendisini ebedîleştirip, kendisini/nefsini tanrılaştırdığının farkında değildir. Heva ve hevesi için, hem dünyasını hem de öte dünyasını yitirdiğini düşünmez. Bir anlık geçici zevklerin uğruna hüsranı ve ziyanı tercih eder. Hiçbir zaman doymayan ve tatmin olmayan hazları, onu sapkınlıkların her türlüsünü tecrübe ederek denemesi için vesvese verir, heveslendirir. Zanneder ki, elde ettiği hazlar, kalıcı ve ebedîdir. Ama yanılmaktadır ki, ebedî olan zevkler, Âlemlerin Rabb’inin lütfettiği cennetlerde aranmalıdır, ancak orada bulunur.
“Yaşlı kimsenin kalbi iki şeyi sevmekte dâimi gençtir: Uzun hayat isteği ve mal sevgisi” (Müslim, Zekât, III)
“Her canlı ölümü tadacaktır. Kıyamet günü ecirleriniz size eksiksiz olarak verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete konursa o, gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı, aldatıcı zevkten başka bir şey değildir.” (Âl-i İmran, 185)
  
142 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam161
Toplam Ziyaret149872
Etkinlikler
YENİ ÇIKAN ESERLER
                                               






                                             


                                               
                                                                                        
                                                      
                                                   
     





Yayımlanan Eserler


Sayıların Gizemi ve Tasavvufun Dinamikleri
Bayram Ali Çetinkaya
İnsan Yayınları


   İlkçağ Felsefesi Tarihi
Bayram Ali Çetinkaya 
İNSAN YAYINLARI









Yitik Bilgi ve Hikmet
Bayram Ali Çetinkaya





İslam Medeniyetinin Dinamikleri
Bayram Ali Çetinkaya
 İNSAN YAYINLARI



İrfan ve Hikmet Peygamberi 
Bayram Ali Çetinkaya
   İNSAN YAYINLARI
   



   Şems-Mevlana Dostluğu
     Bayram Ali Çetinkaya
     İNSAN YAYINLARI
      


Medine'den Medeniyete

Bayram Ali Çetinkaya
İNSAN YAYINLARI