• Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
Üyelik Girişi
Videolar

Yeni Yayımlanan Kitaplar

   

İsmail Haqqi His Life Works and Views
Bayram Ali Çetinkaya
İNSAN YAYINLARI

ibn rüşd (1. cilt) (uluslararası ibn rüşd sempozyumu bildirileri) doğu-batı ilişkisinin entelektüel boyutu ibn rüşd'ü yeniden düşünmek



ibn rüşd (2. cilt) (uluslararası ibn rüşd sempozyumu bildirileri) doğu-batı ilişkisinin entelektüel boyutu ibn rüşd'ü yeniden düşünmek




Dini ve felsefi metinler: Yirmibirinci Yüzyılda yeniden okuma, anlama ve algılama

Bayram Ali Çetinkaya(Editör)

Doğu-Batı: İki Dünyanın Buluştuğu Noktada Düşünce Günleri



İzmirli İsmail Hakkı
Bayram Ali Çetinkaya
 İNSAN YAYINLARI



15 TEMMUZ DESTANI
Medeniyetimizin Kültürel Kodları
 BAYRAM ALİ ÇETİNKAYA, MEDENİYETİMİZİN KODLARINI ANLATTI
“Türkiye sadece Türkiye’den ibaret değil, bizim ilgimizi bekleyen kocaman bir coğrafya var. O coğrafyaya da uzanmalıyız.” diyordu bu ülkenin soylu ve idealist insanları yakın zamana kadar. Kısa bir zaman içinde geldiğimiz nokta, üstteki cümleyi di’li geçmiş zaman kipiyle kurmamızın sebebidir. Gerçekten de Türkiye uyanan, uyandıkça da başka yerleri, başka insanları uyandıran bir masal kahramanı gibi. Dünyanın gördüğü bir gerçeği bizim de görmemiz gerek: Türkiye, dünya sahnesinde bir oyun kurucu artık. Bu, kabul etmeli ki kısa bir zaman diliminde oldu. Neredeyse son on bir, on iki seneye sığdı tüm bu gelişmeler. On sene dediğin şey, dünya ve devletler tarihi açısından hiçbir şeydir aslında. Ama biz, yine de bu gelişmeleri on seneye sığdırdık. Bunu yapabilmemiz, sırtımızı yasladığımız, ayaklarımızı bastığımız medeniyet birikimiyle ilgili aslında. Bu birikim bizde potansiyel olarak hep vardı, sadece ortaya çıkacağı zamanı bekliyordu. Gün geldi ve o potansiyel ortaya çıkmaya başladı. Artık baktığımızda sadece sınırlarımızı değil Açe’yi, Brezilya’yı, Rusya’nın steplerini, Somali’yi görüyoruz.
Kısa zamanda bunu yapmamızı sağlayan, sahip olduğumuz medeniyet. Bizim bunları yapmamızı sağlayan medeniyetimiz nasıl bir medeniyet? Bunun genlerinde hangi kodlar var? Bu soruya cevap arandı Birlik Vakfı Bursa Şubesinin Cuma Meclisinde. Sorulara yanıt arayan, Bülent Ecevit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya’ydı. “Medeniyetimizin Kültürel Kodları” başlıklı sohbete bir anekdotla başladı Prof. Çetinkaya. Kosova’daki Murat Hüdevandigar türbesinin türbedarının Saniye Teyze adlı Buharalı bir bayan olduğunu söyleyen Prof. Çetinkaya, bu olayın bile İslam coğrafyasının nasıl bir ruha sahip olduğunu göstermesi bakımından manidar olduğunu söyledi.
Medeniyet kelimesinden ürkerdik
Daha sonra DİB Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in çok yakın bir zamanda “Brezilya’da iki milyon Müslüman varmış ve ben bunu daha yeni öğrendim.” cümlesine atıfta bulunarak birbirimizle bağlarımızın koparıldığını söyledi Prof. Çetinkaya. Bu girişten sonra kavramlar üzerinde düşüncelerini anlatan Prof. Çetinkaya, şunları söyledi: “Yakın zamana kadar “medeniyet” kelimesi bizi ürkütüyordu. Çünkü Batı medeniyeti adı verilen medeniyet, bize çok zarar verdi. Buna ek olarak da Samuel Huntington’un “Medeniyetler Çatışması” tezi, bu ürkmeyi artırdı. Ama son zamanlardaki gelişmeler, bize kurduğumuz medeniyeti hatırlattı ve şimdi o medeniyeti inşa etmeye çalışıyoruz yeniden. Bilindiği gibi medeniyet, Medine kelimesinden türemiştir ve şehir kelimesiyle ilgilidir. Kur’an-ı Kerim’de de şehir kelimesinden çokça bahsedilmektedir. Bu ilişkiyi anlama sadedinde, Farabi’nin medeniyetimizin oluşmasına teorik katkı sağlayan önemli kitabı “El-Medinetü’l-Fazıla’yı (Erdemli Şehir) zikretmemiz yerinde olur. Kısacası, medeniyet şehirlerde kurulur.”
İslam şehirlerinin merkezinde ne olur
Prof. Çetinkaya, İslam şehirlerinin iki önemli merkezi olduğunu ve bu iki merkezin de medeniyetimizin ana karakterini simgelediğini söyleyerek sözlerine şöyle devam etti: “İslam şehirlerinin iki ana merkezi var. Bunlar cami ve pazardır. Bu iki merkezin gücü, şehirlere de ruh verir. Bazı şehirler ruhaniyetlidir. İstanbul, Bursa, İsfehan, Buhara gibi şehirler, ruhaniyetli şehirlerdendir. Şehirlerin ruhu önemlidir çünkü medeniyetler şehirlerde ortaya çıkar. Medeniyet kültürü şehirlerden, şehirlerin mahallelerinden, sokaklarından ortaya çıkar. Medeniyetlere güç katan başka şey de, pazarlardır. Peygamberimiz Medine’ye gittiğinde, ilk işi pazarın yerini sormaktı. Pazar’ın Yahudilerin hakimiyeti altında olduğunu öğrendiğinde “Bu, bizim pazarımız değil!” diyerek yeni bir pazar kurulmasını istedi. Zaten Mekkelilerin Peygamberimize itirazlarının altında yatan sebeplerden biri de, büyük bir ekonomik güce sahip olan Mekke’nin bu gücünü yitirmemekti. Peygamberimizin pazar konusundaki bu tavrı, dinimizin iktisadi bir din olduğunu da gösterir. Ama temel ilke, insandır, insanın mamur olmasıdır. Osman Gazi mesela, pazara gelenlerden vergi alınması gerektiği yönündeki teklifleri reddeder, pazarda satış yapabilenlerin sattıklarından vergi alınması gerektiğini buyurur. Bu aynı zamanda “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.” anlayışının tezahürüdür.”
Medeniyetleri güç kurar
Dünya üzerinde çeşitli medeniyetlerin olduğunu ve olmaya devam edeceğini söyleyen Prof. Çetinkaya, medeniyet kurmanın kolay bir şey olmadığının, kurulan medeniyet sayısından da anlaşıldığını söyleyerek medeniyetlerin nasıl kurulduğuna dair bilgilerini şöyle aktardı dinleyicilere: “Bizim medeniyetimiz de dahil tüm medeniyetlere baktığımızda, medeniyetleri kuran şeyin ‘güç’ olduğunu görüyoruz. Bu güce baktığımızda da, bu gücün iki ana damarı olduğunu görüyoruz: Ekonomik güç ve kültürel güç. Kültürel gücün üretilmesi ve yaşatılması için de gönül gerekir. Gönül olmazsa, idealler olmazsa gönüller bir yere odaklanamaz ve başkalarını etkileyecek bir kültür üretemezler. Zaten dünyadaki medeniyetlere baktığımızda da bunu görebiliriz. Bu medeniyetlerden bazıları erdemli medeniyet diye isimlendirilebilirken bazılarını da sömürü medeniyeti diye isimlendirebiliriz. Mesela bizim medeniyetimiz erdemli medeniyettir. Hâkim olduğu topraklarda barış ve huzuru sağlamıştır. Ama Batı medeniyeti yıkıcı bir medeniyettir. Hâkim oldukları yerlere kan ve gözyaşı götürmüşlerdir. Bunun en canlı, en yakıcı örneği, Endülüs medeniyetidir. Endülüs medeniyeti dünyaya güzellikler saçarken Batı medeniyeti bu güzellikleri tahrip edip bu medeniyeti inşa eden insanları acımasızca öldürmekten çekinmedi.”
Medeniyetleri sürdüren ve yıkan şeyler
Prof. Çetinkaya, medeniyetleri etkileyen faktörler olduğunu, bu faktörlere göre de medeniyetlerin sürdüğü veya sona erdiğini söyleyip bunları şöyle açıkladı: “Medeniyetlerin de bir ömrü olur. Bu ömrü belirleyen şeyler vardır. Din, dil, eğitim, iktisat, ahlak, adalet gibi unsurlar medeniyetleri hem kuran hem de sürekliliği sağlayan unsurlardandır. Bu unsurlarda meydana gelen bozulmalar, aşınmalar, medeniyetlerin varlıklarını ve sürekliliklerini etkiler. Öte yandan, zulüm, cehalet ve baskı da medeniyetlerin çökmesine yol açan sebeplerdendir.”Son olarak, Osmanlının medeniyetleri dışlamayıp onlardan yararlanan bir medeniyet olduğunu söyleyen Prof. Çetinkaya’ya sohbetinin sonunda Vakfın plaketi takdim edildi.
  
3093 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam44
Toplam Ziyaret149433
Etkinlikler
YENİ ÇIKAN ESERLER
                                               






                                             


                                               
                                                                                        
                                                      
                                                   
     





Yayımlanan Eserler


Sayıların Gizemi ve Tasavvufun Dinamikleri
Bayram Ali Çetinkaya
İnsan Yayınları


   İlkçağ Felsefesi Tarihi
Bayram Ali Çetinkaya 
İNSAN YAYINLARI









Yitik Bilgi ve Hikmet
Bayram Ali Çetinkaya





İslam Medeniyetinin Dinamikleri
Bayram Ali Çetinkaya
 İNSAN YAYINLARI



İrfan ve Hikmet Peygamberi 
Bayram Ali Çetinkaya
   İNSAN YAYINLARI
   



   Şems-Mevlana Dostluğu
     Bayram Ali Çetinkaya
     İNSAN YAYINLARI
      


Medine'den Medeniyete

Bayram Ali Çetinkaya
İNSAN YAYINLARI