• Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
Üyelik Girişi
Videolar

Yeni Yayımlanan Kitaplar

   

İsmail Haqqi His Life Works and Views
Bayram Ali Çetinkaya
İNSAN YAYINLARI

ibn rüşd (1. cilt) (uluslararası ibn rüşd sempozyumu bildirileri) doğu-batı ilişkisinin entelektüel boyutu ibn rüşd'ü yeniden düşünmek



ibn rüşd (2. cilt) (uluslararası ibn rüşd sempozyumu bildirileri) doğu-batı ilişkisinin entelektüel boyutu ibn rüşd'ü yeniden düşünmek




Dini ve felsefi metinler: Yirmibirinci Yüzyılda yeniden okuma, anlama ve algılama

Bayram Ali Çetinkaya(Editör)

Doğu-Batı: İki Dünyanın Buluştuğu Noktada Düşünce Günleri



İzmirli İsmail Hakkı
Bayram Ali Çetinkaya
 İNSAN YAYINLARI



15 TEMMUZ DESTANI

Anasayfa

Ortaçağ’ın en büyük iki filozofundan birisi olan Hıristiyan düşünür St. Augustinus (354-430) “Tanrım sen insanın başındaki saçların sayısını biliyorsun, bir tek saç teli bile senin iraden dışında düşmüyor.” (Matta, 10, 30-İtiraflar, İst-1999) sözleriyle bize Tanrı’nın her şeyle her an her yerde ilgisi ve ilişkisi olduğunu anlatmaktadır. Kelam-ı Kadim ise, bize şu ilahî mesajları duyurmaktadır: “Gaybın anahtarları Allah’ın yanındadır; onları O’ndan başkası bilmez. O, karada ve denizde ne varsa bilir; O’nun bilgisi dışında bir yaprak bile düşmez. O, yerin karanlıklarındaki tek bir taneyi bile bilir. Yaş ve kuru ne varsa hepsi apaçık bir kitaptadır.” Nihayetinde bir olay veya olgunun, insanî ve ilahî diye ayrılması anlamsız bir tartışmadır. Her insanî ve maddî olanın, mutlak şekilde ilahî olanla bir metafizik ilişkisi bulunmaktadır. İlâhi İrade Sahibi ve Yaratıcı, insan, tabiat ve evreni, yani her şeyi sebep ve vesile kılmaktadır.
09.04.2020
İnsanı öne çıkarıp merkeze alan anlayışlar ve insan sevgisini yücelten felsefî paradigmalar; ırk, renk, etnik köken ve coğrafya ayrımlarına yönelerek, hayvanlar üzerinden ortaya atılan biyolojik Darwinizmle birlikte güç(lü olma) ve hayatta kalma dualitesine sıkışan sonuçlara ulaştılar. Bunun toplum ve ülke/devlet düzeyindeki yansıması ise, sosyal Darwinizm adı altında yok edilen, sömürgeleştirilen ve köleleştirilen halklar için kullanılmıştır. Nihayetinde güçlü, zengin ve sağlam olanların hayatta kalacağı bir düzen, ‘kutsal bir inek’ haline getirilerek insanlığa tartışıl(a)maz bir inanç ilkesi olarak sunulmuştur. Ekonomik değer, kapital ve para uğruna feda edilebilecek yaş grupları ve toplum sınıflarının, var oluş ve yok oluşlarını belirlemeye yönelen vahşi kapitalizm ve bunun öznesi Batı, bugün kendi içinde büyük zihnî, ahlakî ve vicdanî bir kriz/buhran yaşamaktadır.
31.03.2020
Gerçeği, yalan, sanal, hurafe ve komployla beraber ayırt etmek bazen zorlaşabilir. Sarrafın, som altını elde etmesi ne kadar çaba ve gayret gerektirirse, gerçeği bulmak da bir o kadar güçleşebilir. Ancak âkil ve sâlim olan kimsenin gerçeğe, itiraz hakkı yoktur. Komplo teorisi, aynı zamanda ‘ön yargı ve yeterli deliller olmadan’ bir görüşü ortaya atabilir. Bundan dolayı alaycı ve ‘küçümseyici’ bir değerlendirmeye muhatap olabilmektedir. Destekleyen/doğrulayan bulgular ile desteklemeyen/doğrulamayan delillerin yokluğu, teorinin gerçek olduğuna yönelik olarak değerlendirilebilir. Komplo teorileri, bir taraftan ‘yanlışlamaya direnirken’, diğer taraftan ‘akıl yürütmelerle’ gerçeğe yaklaşabilirler.
25.03.2020
Helal rızık, kazanç, kanaatle buluştuğu zaman, ‘nasip’ dediğimiz huzurlu ve dingin anlar yaşanır. Borcu, derdi ve sıkıntısı olan ticaret ehli, Rezzâk olan Allah’ın verdiği ikram, nimet, lütuf ve inayetle rahatlık ve huzur iklimine geçer. Taksicinin ifadesiyle “eve gittiğimde rahat ve huzurlu uyuyorum, gerisi önemli değildir.” Bundan daha büyük bir kazanç olabilir mi? Huzur ve mutluluk, sadece ticaret insanları için değil, tüm toplum katmanlarının sahip olmaya çalıştığı ve elde etmek için çabaladığı ortamlardır. Çok kazanmak, daha çok kazanmak, her neye mal olursa ve ne şekilde olursa kazanmak, hakikat yolcusunun amacı ve karakteri olmasa gerektir. Böyle kazandığını zanneden insan, aslında kaybettiğinin farkında değildir. Erdemli tüccar, ürün sattığı müşteri ve alıcının yerine kendisini koymalı ve kendisine nasıl muamele edilmesini istiyorsa, ona göre davranmalıdır.
15.03.2020
Aradan yüzyıl geçtikten sonra, Türkiye Cumhuriyeti, kendi teknolojisiyle savunma ihtiyacının yüzde yetmişini karşılayacak bir seviyeye ulaştı. Ancak dikkat edilmesi gereken bir hususu belirtmek gerekmektedir. Bugün Türkiye, Irak, Suriye, Doğu Akdeniz, Kıbrıs, Libya, Somali, Ege ve Karadeniz olmak üzere birçok yerde mücadele ve savaş vermektedir. Bu kadar çok cephede bulunması, ülkemizi bir takım ekonomik ve askerî zafiyetlere açık hale getirme riski taşımaktadır. Yüzyıl öncesinin acı tecrübelerini ve yaşadıklarımızı bir de bu gözle bakarak, ülkemizin bugününü inşa etmek hassasiyet gerektirmektedir. Siyasal akıl, günübirlik plan ve projeler yerine uzun vadeli, güncellemeye elverişli çalışmalar yapmak zorundadır. Bir asır öncesinin olayları, olguları ve aktörleri bugünle ne kadar birebir örtüşmekte ve benzerlikler taşımaktadır.
05.03.2020
Basiretli kişi, ölçülü bakışla bir takım seziş, anlayış ve kavrayışlara sahip olabilmektedir. Böylece tehlike, tehdit veya müjdeyi önceden sezme yeteneği zuhur edebilmektedir. Basiret sahibi, ilim ve irfanla sahip olduğu kabiliyetini, olayları tahlil etmede becerikli bir şekilde kullanabilmektedir. Kur’ân’ın ‘Ulu’l-Ebsâr’ dediği basiret sahipleri, kendilerine verilen bu inayet ve ikramları, ikaz ve tembihte bulunmak için hayır yolunda sarf etmektedirler. Sağgörülü bir bakış açısı, insana anlayış ve derin görüş kazandırmaktadır. Bilinç ve uyanık bir ruhla hareket etmekte olan basiret ehli, hayır ve en yüksek iyinin gerçekleşmesinde büyük kazanımların ortaya çıkmasına vesile olmaktadır. Basiretle, olay ve nesneleri anlamak kolaylaşır, zeka ve bilinç en üst seviyeden işlevsel hale dönüşür. Vukufiyet kazanan basiret ehli, teenni ve sabırla hareket ederken, bütün algı vasıtalarıyla çevresini besler ve bilgelik makamına yükselir.
27.02.2020
Hakk Selamı’yla girdiğimizde fırının sıcaklığıyla birlikte bu şirin fırının güzel yüzlü işletmecisi, bizi adeta bir dost ve akraba gibi tebessümle karşıladı. Akların bulunduğu fırında ak yüzlü nurlu bir sima bizi adeta dost meclisine çağırmaktaydı. Yanımda oğlum olduğu halde, fırının sıcaklığı, içinde bulunan ismini sonradan öğrendiğim Mahir Usta’nın gönül diline yansımıştı. Malumdur ki, ateşin yakıcı özelliği olduğu gibi, temizleyici ve iyileştirici özelliği de bulunmaktadır. Ak hamurların kızarmış somuna dönüştüğü bu fırının sahibi Mahir Usta ile yıllardır tanışıyormuşuz gibi, sohbete başladık.
20.02.2020
Hakk Selamı’yla girdiğimizde fırının sıcaklığıyla birlikte bu şirin fırının güzel yüzlü işletmecisi, bizi adeta bir dost ve akraba gibi tebessümle karşıladı. Akların bulunduğu fırında ak yüzlü nurlu bir sima bizi adeta dost meclisine çağırmaktaydı. Yanımda oğlum olduğu halde, fırının sıcaklığı, içinde bulunan ismini sonradan öğrendiğim Mahir Usta’nın gönül diline yansımıştı. Malumdur ki, ateşin yakıcı özelliği olduğu gibi, temizleyici ve iyileştirici özelliği de bulunmaktadır. Ak hamurların kızarmış somuna dönüştüğü bu fırının sahibi Mahir Usta ile yıllardır tanışıyormuşuz gibi, sohbete başladık.
20.02.2020
21.02.2020 Tarihinde Kazakistan Ahmet Yesevi Üniversitesi'nde düzenlenecek olan "Bir Türk Mutasavvıfı Hoca Ahmet Yesevi Paneli"ne, Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya konuşmacı olarak katılacaktır.
13.02.2020
Eziyet de olsa, zulüm de olsa, bir arada yaşamak ve onlara sabretmek, erdemli mutlu toplumu inşa eder. Bu toplumda gizlilikler araştırılmaz, sırlar ifşa edilmez. İsteyen boş çevrilmez, talebi karşılanır. Davetler, geri çevrilmez, icabet edilir. İyilik yapanlar, bol ihsanlarla karşılıklarını görürler. Haset, kin, intikam ve nefret birlik toplumunda yaygınlık kazanmaz. Zira burada yaşayanlar bilirler ki, herkes birbirinin aynasıdır. O ayna ki, merhameti yansıtır. Kötülük, bu aynada yer bulamaz. Hayır ve iyinin hâkim olduğu birlik toplumu, bir arada yaşamanın tartışma ve düşmanlıkla gerçekleşmeyeceğini bilir. İnsanların renklerini önemsemez, ırklarına bakmaz, kırıcı ve yıkıcı fiillerde bulunmaz. Yerine getirilmeyecek sözler, bir arada yaşama kültüründe duyulmaz. Küslük ve dargınlık, barış ve refahın ışığıyla, yarasanın gündüzden kaçtığı gibi kaçar. Haset ve kin, vahdet toplumunda beslenemez. Zira herkes bilir ki, kardeşinin başına gelen olumsuz bir şey, kimseyi sevindirmez.
13.02.2020
... 23 ...
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam183
Toplam Ziyaret146267
Etkinlikler
YENİ ÇIKAN ESERLER
                                               






                                             


                                               
                                                                                        
                                                      
                                                   
     





Yayımlanan Eserler


Sayıların Gizemi ve Tasavvufun Dinamikleri
Bayram Ali Çetinkaya
İnsan Yayınları


   İlkçağ Felsefesi Tarihi
Bayram Ali Çetinkaya 
İNSAN YAYINLARI









Yitik Bilgi ve Hikmet
Bayram Ali Çetinkaya





İslam Medeniyetinin Dinamikleri
Bayram Ali Çetinkaya
 İNSAN YAYINLARI



İrfan ve Hikmet Peygamberi 
Bayram Ali Çetinkaya
   İNSAN YAYINLARI
   



   Şems-Mevlana Dostluğu
     Bayram Ali Çetinkaya
     İNSAN YAYINLARI
      


Medine'den Medeniyete

Bayram Ali Çetinkaya
İNSAN YAYINLARI